H. Yücel Koç
Çözemediğiniz Sorunlar…
İşletmenizin başarılarını ve başarısızlıklarını zaman zaman irdeliyor musunuz ve bu dönemlerde bunu nasıl yapıyorsunuz? Bu iş için planlı bir süreç algoritmanız var mı? Başarıyı, başarısızlığı hangi kriterleri baz alarak ölçüyorsunuz? Başarıda, başarısızlıkta şirket içindeki hangi bölümlerin etkili olduğunu düşünüyorsunuz? Sizin işletmenizde en çok finans bölümü mü etkilidir, satış mı, üretim mi, pazarlama mı? Düşündünüz mü? Biliyorum ki bu soruların ortak ve net bir cevabı yok. Her şirketin kendine göre değerlendirme ölçütleri var. Sanırım en önemlisi bu değerlendirmelerin farkındalık seviyeleri artırılmış bir bilinçle yapılıyor olması.
Söylediğim gibi her şirketin kendine özel bir tarzı var. Sizlerle bugün, tarzınız ne olursa olsun, irdelemelerinizde ve değerlendirmelerinizde göz ardı etmemeniz, hatta önceliğinizi vermeniz gereken bir noktayı paylaşmak istiyorum. Şirketlerin başarısında veya başarısızlığında insan kaynakları yönetimlerinin payı…
Başarı ve başarısızlık değerlendirmelerinde göz ardı edildiğine çokça şahit olduğum bir konudur. Siz de kendi değerlendirme dönemlerinizi düşünün. Bu değerlendirmelerde başarı ve başarısızlığa insan kaynakları birimlerinin etkisinin, ciddi anlamda irdelendiğini göremezsiniz.
Yakın zamanda yüksek cirolu bir hizmet şirketinin genel müdürüne şirketi kimlerle yönettiğini sordum. En yakınında çalışan kişileri düşünmesini istedim. Genel Müdürün en yakınında on iki yönetici var. Hepsini çok iyi tanıyorum. Hangilerinin rutini yönettiğini, hangilerinin şirketin geleceği için vizyoner fikirler ve yaklaşımlar ürettiğini konuştuk. Kariyerlerine nerede, ne şekilde başladıklarını, bu şirketteki kariyer gelişimlerini, eğitimlerini, kendilerini geliştirmek için neler yaptıklarını bir kez daha önümüze koyduk. O yöneticilere bağlı çalışanların mevcut performanslarını, işlerine yaklaşımlarını tartıştık. Ardından bu ekiple kendisini güvende hissedip, hissetmediğini sordum. Uzun süre sessiz kaldı, düşündü, sonra da gülümsedi. Cevap vermedi. Genel Müdürün, sorduğum soruların işaret ettiği konuyu, konuştuğumuz bütünlükte hiç düşünmediğini anladım. Sanırım bu sohbet onun için farklı bir durumla yüzleşme oldu.
İcranın başındaysanız fonksiyonunuz, insan bünyesinde beyine denk gelir. Yönettiğiniz her birimin başındaki yönetici de bünyede bir organa denk düşer. Elleriniz var ama bir bardağı kaldıramıyorsa eksiksinizdir, kulaklarınız yeterince duymuyorsa risk altındasınız, böbrekleriniz işlevini gerektiği gibi yerine getirmiyorsa ölüme bir adım daha yakınsınız. Sağlıklı, mutlu, huzurlu ve uzun bir hayat için bünyenizin işini yapan organlara ihtiyacı var. Aynı zamanda egzersize, eğitime, doğru beslenmeye, iyi bir çevreye de ihtiyacı var.
Şirketinizde ihtiyacınız olan organları doğru seçen, onların performanslarını doğru değerlendiren, kariyer gelişimlerini planlayan ve yöneten, motivasyonu sürekli kılan birim, insan kaynakları yönetimi. O nedenle de şirketinizin başarı, başarısızlık değerlendirmesinin merkezinde yer almalı. Bir şeyler ters gidiyorsa şirketinizin bazı organlarında sorun olabilir. Bu organlardaki sorunları göremiyor, doğru tanılar koyamıyorsanız insan kaynakları biriminin çalışma yöntemlerini, ilkelerini yeniden gözden geçirmelisiniz.
Çözemediğiniz sorunlar gün gelir sizi çözer.