Müjgan Çetin
Yenilikçi Yaşam Tasarımı
Hepimiz, corona sonrası hayatı yeniden anlamlandırmaya, değişim ve dönüşümün hızına uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bir önceki yazımda sektörel bazda yenilikçi fikirleri, öncelikle nerede aramamız gerektiğine ilişkin önerilerimi sıralamıştım. Bu yazımda da, corona sonrası yenilikçi yaşamımızı tasarlamak için; öncelikle nelere bakmamız gerektiğine ilişkin düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
İkinci dalganın içerisine girdiğimiz bu günlerde, işi biraz daha büyüterek yeni yaşamlarımız için tasarım öğeleri neler olmalı diye büyük sorular soracağım. Tabi bu büyük soruları sorma cesaretim; insanlık olarak, konfor alanlarımızdan pandemi nedeni ile zorla çıkartılmış olmamızdan kaynaklanıyor. Böylece İnovasyon için fırsatların içerisinde yüzdüğümüz bu günleri mümkün olduğunca verimli ve etkin kullanabilmek için; yapılandırılmış sistematik düşüncenin peşine takılıyorum. Yeni bir yaşamı tasarlayabilmek için, içerisinde bulunduğumuz iç ve dış çevreyi anlamak ve tanımlamak gerekiyor. Sonrada yeni eğilimleri gelecek öngörülerimizi sıralayarak, yenilik fırsatlarını yakalamamız önemli oluyor.
Corona öncesi; plazalarda çalışan, yüz yüze iletişim şart diye düşünen, yorucu ve masraflı iş seyahatlerini gerekli bulan, sosyalleşmeyi kalabalık etkinlikler sanan, stüdyo veya 1+1 dairelerde french balkonlu evlerde yaşayan, eski evlerimizi arazim çok değerli diyerek, kentsel dönüşümün yaratacağı ranttan faydalandırmaya çalışan insanlardık.
Dünya olarak, bir ay içerisinde her şeyimizle birden durduk ve 3-5 ay kımıldayamadık. Hızla giden trenin ani fren yapması gibi bir histi yaşadığımız. Ne yapacağımızı ne zaman yapacağımızı, nasıl yapacağımızı bilemeden… Durma ve bekleme dönemi her birimiz için çok öğretici oldu ve her bir yaşam şeklimizi ve onu oluşturan kabullerimizi sorgulamaya yönlendirdi. Açılma dönemiyle birlikte, eskiye hızla geri dönmeye çalışırken birden fark ettik ki; algılarımız, doğrularımız, kabullerimiz değişmiş ve kafa yapımız artık eskisi gibi bakmıyor dünyaya… Ev-ofislerde dağınık çalışmaya alışmış, evde yemek yapma ve yemenin, ev eğlencesinin, ev sporunun güzel yanlarını keşfetmiştik. Artık; bahçeli ve balkonlu büyük evler istiyorduk. Erkekler; ev ile tanışmış ve evin yaşamdaki değerini keşfetmişlerdi. İçinde yaşadığımız evin ihtiyaçlarımızı karşılaması bize yetmez olmuştu. Bina mimarlarının yerine, kent mimarlarının önemini keşfetmiş, gökyüzünü görmenin, ağaçlara bakabilmenin, kuşları duyabilmenin ancak yaşam mimarları ile mümkün olduğunun idrakine varmıştık. Kredi faizlerinde düşüş ile konut stoğuna talepler artmış (Haziran %314 ipotekli satış) ve konut stokları eritecek şekilde konut almıştık.
İşte tam da bu aşama, yenilikçi yaşam tasarımı için hepimize harika bir fırsat sunuyor. Ben de, bu İnovasyon fırsatını kaçırmak istemiyorum ve bu yazımda, yenilikçi yaşam tasarımını birlikte yapalım diye niyetleniyorum. Üstelik sürdürülebilirlik, çevre ve sağlık ile ekonomiklik prensiplerine sıkı sıkıya sahip çıkarak. Ayrıca; uluslararası referans doküman yazarlarından biri olarak ISO-56000:2020’de yazdığımız gibi;
‘Yenilik ve değer, inovasyon kavramı için gerekli ve yeterli nitelikleridir. Bir inovasyonun değeri, zaman içinde netleşir, ilgili tarafların algılamasına bağlıdır ve değerin gerçekleştirilmesi nihai hedef olur. Değeri önemli kılan, ifade edilen veya edilmeyen ihtiyaçların karşılanmasıdır. ‘
Yeni yaşamımızın değerli olması ve bize değerli olduğumuzu hissettirmesinin önemi, bu cümlede çok iyi ifade ediliyor. O halde değeri belirleyen şeylerin ne olduğunu bilirsek, yeni yaşamımızı tasarlayabiliriz. Peki ‘Değer’ nedir? Aklımıza para geliyor ve paraya bir değer atıf ediyoruz. Ancak; parasal değer yanında manevi değer, sosyal değer v.b farklı değerler var. Değerin tanımını, ‘bir şeyi önemli kılan, kıymet, bir şeyin değdiği karşılık, karar alınmasını sağlayan, paha’ olarak Türk Dil Kurumu açıklıyor. Ne güzel tanım değil mi? Değerli kılan, kıymetli olan…
Yeni yaşamımız; sürdürülebilir, çevreye ve sağlığımıza duyarlı, üstelik ekonomik olmalı… O halde değerin boyutlarını ifade ederek birlikte düşünmeye devam edelim ve yeni yaşamı birlikte tasarlayalım istiyorum. Bu sebeple; maddeler halinde değerin boyutlarını sıralamak istiyorum.
-İnovasyon doğası gereği; öncelikle yeni yaşamımız yenilik ve farklılık içermeli ki, önceki yaşamımızdaki yanlışları ve değersizlikleri taşımamalı
-Performans kriteri çok önemli, istediğimiz yere ulaşım, tercih ettiğimiz şeylere erişim kolaylığı veya alan kullanımı ile tüketim performansı v.b açısından bize değer katmalı
-Yeni yaşamımızda herkes gibi, sürüler halinde yaşamak yerine, kişisel ihtiyaçlarımız ve tercihlerimize uygun kişiselleştirme imkanı olmalı…
-Kendimizi ifade edecek şekilde; yeni yaşamımız bize statü ve prestij katacak tasarım unsurları içermeli…
-Yaşam maliyetimizi ve risklerimizi azalarak, fiyat performansı açısından da etkileyici olmalı
-Yeni yaşamımız kolay ve rahat olmalı… Hayat bu kadar zor olmamalı…
Bunlar benim aklıma gelenler… Sizler yeni yaşamamızı tasarlarken ilave değer kriterleri eklemek isterseniz lütfen bana yazın ki; yaşamımıza daha çok değer katmış olalım.
Yaşamımızı yenileştirir iken, daha yaşanılır değerli hale getirir iken; kimseye sorumluluğu teslim edemeyiz. Ne bir mimar, ne mühendis, ne Belediye Başkanı ne de Ülkemizin Başkanı tek başına bu sorumluluğu taşıyamaz. Üstelik taşımamalı da… Kendi yaşamlarımızı ancak ve ancak işbirliği içerisinde, sürdürebilirlik-çevre ve sağlık-ekonomiklik ilkelerine sahip çıkarak hep birlikte tasarlayabiliriz. Bina mimarına ve kent mimarına ihtiyacımız yok, hepimiz hep birlikte yaşam mimarı olmalıyız…
Yeni dünyada yenilikçi yaşamlar tasarlayabilme dileğiyle…