Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu
Teknoloji Manifestosu: Sanayide Teknoloji ve Ar-Ge Politikalarının Önemi
Global bazda yaşanan dijital dönüşüm ve dijital teknoloji devrimi yeni bir küresel dijital ekonomiyi, inovasyon ekonomisini, dijital teknoloji tabanlı yeni bir üretim modelini ve entelektüel sermaye ve girişimciliğe dayalı yeni bir kapital birikim ve KALKINMA modelini beraberinde getirmiştir.
Bir ÜLKEDE dijital dönüşümden bahsediliyorsa gündeme gelen dijital teknolojilerin en başında Yapay Zeka sonra ise sırayla İnternet-Nesnelerin İnterneti (IOT), Enformasyon ve Komünikasyon Teknolojileri (ICT), Yazılım, Süper Bilgisayarlar, Büyük Veri, Blokzincir Siber Güvenlik vb. gelmektedir.
Yapay Zeka uygulamaları arasında yer alan akıllı makineler, robotik, makine öğrenmesi ve derin öğrenme endüstride-iş dünyasında yine dijital dönüşümün önemli unsurları arasında sayılabilir.
Yapay zekanın tüm sektörlerde kullanımının yaygınlaşması ile birlikte artık küresel bazda bir yapay zeka ekonomisinin oluşmaya başladığını söyleyebiliriz
DİJİTALLEŞEN DÜNYADA EKONOMİK OLARAK VAR OLABİLMEK VE SOSYAL-TOPLUMSAL GELİŞİMİ SAĞLAYABİLMEK İÇİN AKILLI TEKNOLOJİLERİ ÜRETMEK, AKILLI KAMU YÖNETİMİNE, AKILLI İŞLETMELERE, AKILLI KENTLERE, AKILLI İNSANLARA SAHİP OLMAK STRATEJİK BİR TERCİHTİR.
Akıllı teknolojilerin ekonomiye, sosyal refah devletine, çevre dostu politikaların gelişimine ve kamucu-toplumcu evrensel ilerlemelere yapacağı katkılar çok büyüktür. Eğer her türlü teknolojiyi üretebilen ülkeler dünyayı yönetecek sözüne inanıyorsak… Akıllı teknolojilerin geliştirilmesi ve üretimi için bir ülkede ayrılan kamusal kaynaklar, bütçe ve yapılan yatırımlar bir stratejik tercihtir ve o ülkenin akıl ve gelişmişlik düzeyini belirleyecek bir numaralı kriterdir.
Dijital teknoloji devriminin kökten değiştirdiği ekonomik sistem ve üretim modelleri çalışma hayatı açısında da çok önemli dönüşümün yaşanmasına neden olmuştur.
Dijital teknolojilerin işgücü piyasalarındaki etkisinin sadece yeni teknolojilere uyum sağlayamayacak vasıfsız-yarı vasıflı veya eski yetkinlik ve yetenek düzeyindeki insan gücünün işsiz kalması, bazı geleneksel mesleklerin kaybolması ile sınırlı olmadığı aynı zamanda çalışma hayatı, çalışma düzeni ve işyerinde diğer sosyal politika regülasyonlarında da hissettireceği pandemi ile birlikte daha da netlik kazanmıştır.
Çalışma saatleri, iş sağlığı ve güvenliği politikaları, üretimin ve hizmetin fiziki mekandan siber alana kayması, standart olmayan esnek çalışma modellerinin yaygınlaşması, dijital çalışmaya uygun yeni yasal düzenlemeler yeni dönemin çalışma ilişkilerini ve işgücü piyasalarını yeniden belirleyecektir.
Yeni teknolojiler çalışma saatlerini düşürebilir, çevre dostu teknolojiler ve robot/akıllı makine kullanımı iş güveliğini artırır, iş kazalarının- iş kaybının önüne geçebilir, birçok meslek hastalığı ortadan kalkabilir.
Dijital teknolojilerin ve yapay zeka uygulamaları geleneksel bir çok mesleğin vasıf düzeyinin ve iş alanlarının yok olmasına neden olduğu gibi yeni gelişen teknolojileri üretecek, kullanacak, yönetecek ve bu teknolojilerle birlikte uyumlu çalışabilecek bir çok yeni yetkinliği, yetenek düzeyini yaratacağı için yeni meslekler, iş ve istihdam alanları ortaya çıkacaktır.
Yeni teknolojiler ve dijital dönüşüm yeni yetenek ve beceri düzeylerini gündeme getirmektedir. Söz konusu yeni yetkinlik düzeyini ve yetenekli insanları yetiştirmek ise eğitimin ve bilimin konusudur.
Dolayısıyla, gerek yapay zeka teknolojilerini geliştirebilecek gerek yapay zekayı kullanabilecek gerekse birlikte çalışabilecek akıllı insanın yetiştirilmesi, eğitilmesi veya tedariki işgücü piyasalarını ve aslında tüm ekonomik ve sosyal yapının bir numaralı konusu olmalıdır. Çünkü, akıllı makineler ile akıllı insanların bir araya gelmesi ile ancak akıllı işletmeler, akıllı şehirler ve akıllı devletler kurulabiliyor. Akıllı insan kavramı akıllı patronu, akıllı sermayeyi, akıllı yöneticiyi, akıllı çalışanı, akıllı bürokratı ve elbette ki akıllı siyasetçiyi kapsamaktadır
Bu nedenle dijital dönüşüm dijital yetkinliklerin insanlara kazandırılacağı bir eğitim ve yükseköğretim modelini gündeme getirmektedir. Yeni yetkinliklerin bir konuda uzmanlaşma yerine birden fazla beceriye sahip dijital insan kaynağı eğitimini kapsayıcı nitelikte olması gerekmektedir.
Yeni dijital dünyada eğitim sadece ilk, orta, lise, yüksek öğretim olarak algılanmamakta okul öncesi eğitimden hayat boyu öğrenmeye fiziki mekan ve yer sınırlaması olmadan her yerde ve her koşulda eğitim olarak çok daha geniş bir çerçevede ele alınmaktadır.
Bu nedenle on-line, video, uzaktan, görsel, mobil, gerçek zamanlı her türlü eğitim platformu oluşmakta ve eğitim ve öğrenme üzerindeki her türlü kısıtlama ve sınırlama kalkmış olmaktadır.
Dijitalleşmenin ve yapay zeka teknolojilerinin eğitim alt yapısında kullanımının yaygınlaşması, eğitime ulaşımın kapsayıcılığını ve hızını artıracaktır. Birçok bilgiye sesli, görüntülü ve diğer dijital teknoloji desteği ile ulaşmak eğitimin önündeki engellerin kalkmasına, eğitimin halka ücretsiz yayılmasına ve eğitimde eşitlik konusuna çok önemli katkı sağlayacaktır.
YERLİ VE MİLLİ TEKNOLOJİ ÜRETEBİLMEK İÇİN ÜLKE ÇAPINDA AR-GE SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALIYIZ, BÜTÇEDEN AR-GE YATIRIMLARI İÇİN AYRILAN PAYI %1’LERDEN %4-5’LERE ÇIKARMALIYIZ.
ÜLKEMİZDEN ENTELEKTÜEL SERMAYE VE BEYİN GÖÇÜ YAŞANMASINI DURUDURMALIYIZ. AKSİNE ÜLKEMİZE DOĞRU TERSİNE GÖÇÜ BAŞLATARAK ÜLKEMİZE ENTELEKTÜEL SERMAYE AKIŞINI SAĞLAMALIYIZ