Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu
Süper Akıllı Toplum
Dijital teknoloji devriminin neden olduğu 4. sanayi devrimi daha önceki tüm sanayi devrimlerinden farklı olarak insanlık tarihinin daha önce hiç deneyimlemediği yeni üretim, tüketim ve yaşam kodlarını beraberinde getirmektedir. Bu köklü değişimin kaynağında insanın nitelikli eğitimi, zekası, yaratıcılığı ve inovatif düşünme kapasitesi ön plana çıkmaktadır. Tüm bu inanılmaz teknolojileri geliştirecek, teknolojileri kullanacak ve aynı zamanda dijital teknolojilerin sebep olduğu ekonomik dönüşüm ve sosyal değişim ile baş edecek akıl, yetenek, beceri düzeyine ulaşmak ve sosyal vizyona sahip olabilmek için Süper Akıllı Topluma ihtiyaç vardır. Aslında Süper Akıllı Toplum modeline geçmek Dünya’nın ve Türkiye’nin bir çoğu küresel yada küresel gelişmelerden kaynaklanan ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitimsel sorunlarının önemli bir kısmından kurtulması anlamına geliyor.
Yeni kalkınma ve sürdürülebilir gelişim modeli inovasyon ekonomisine geçiş için dijital dönüşümün iyi yönetilmesi ve yeni sermaye birikim modeli olan yeni dijital ekonomiye geçişin ve küresel işgücü piyasalarının talep ettiği yetkinlik, yetenek ve beceri düzeyinde insan kaynağının yetiştirilmesi ve dijital teknoloji tabanlı üretim ve hizmet ekonomisi ve sosyal inovasyon üzerinde mesafe alabilmemiz için önce bu dijital devrimi yapacak, uygulayacak ve yönetebilecek Süper Akıllı Toplumu inşa etmemiz gerekmektedir.
Dünyada Dijitalleşme, Dijital ekonomik ve sosyal dönüşüm ve Dijital ve akıllı teknolojiler nedeniyle gelişen üretim, verimlilik, kalite ve üretim-hizmet yeni iş modellerini ve söz konusu değişen üretim ilişkilerinin dönüştürdüğü yaşam kodları, beraberinde gelen sosyal sorunlar, toplumsal değişim, dönüşen çalışma hayatı, yeni meslekler, yeni eğitim modelleri, yeni yetkinlikler, yetenekler ve beceri ihtiyaçları tüm şirket, kurum ve kuruluşlarda yeni bir dijital liderlik, yönetim ve organizasyon modellerini ön plana çıkarmaktadır.
Kamusal alan, özel sektör, iş dünyası (Büyük Şirketleri, KOBİ, Küçük İşletmeler), üniversite öncesi eğitim kurumları, üniversiteler, araştırma kurumları, patronlar, yöneticiler, profesyoneller, çalışanlar, öğrenciler, gençler, çıraklar, her yaştaki yetişkinler ve dezavantajlı kişiler bilim ve dijital teknoloji çağında dijitalleşme , dijital dönüşüm uygulamaları ve bu süreçlerin tamamının belirleyicisi olan süper akıllı toplum için yukarıda saydığımız toplumu temsil eden tüm kesimlerin sosyal dönüşümünün ve gelişiminin ülkemizde sağlanması konusunda faaliyette bulunmak, süper akıllı toplum bilincine ulaşma ve bu konudaki her türlü aydınlanma ve gelişimi sağlamak amacıyla eğitim, bilgi-proje üretimi ve bilgi transferi ya da deneyimin paylaşımı için konunun taraflarının yani DEVLET-SERMAYE-EMEK VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN yani ekonominin ve sosyal hayatın aktörlerinin bir araya gelmesi ve gerekli tüm çalışmaları ve organizasyonları bir an evvel yapmamız gerekmektedir.
Türkiye’de dijital teknoloji ve inovasyon tabanlı ekonomik büyüme ve kalkınmaya eş zamanlı olarak sosyal refahın gelişmesine, Yaşam kalitesine, kaliteli iş hayatına, insan sağlığına ve sosyal yaşama katkıda bulunup destek verecek her türlü proje bazlı ulusal-uluslararası ortaklıklar, eğitim, araştırma kurumları ve bu tarz işbirliği ekonomisi yada paylaşım ekonomisi yöntemlerinin ve rekabet öncesi işbirliği platformlarının Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak ve dijitalleşme ve toplum 5.0’a yani süper akıllı topluma geçişin Türkiye’deki gelişimine katkı sağlamak gerekmektedir. Dijital dönüşüm, siber alan, sanal gerçekçiliğin neden olduğu değişim ve insanlığın yüzleşmek zorunda kaldığı yeni durum karşısında Toplum 5.0-Süper Akıllı Toplum ilke, araç ve yöntemlerinin kurum kültürüne, iş süreçlerine ve yeni sosyal sorumlu liderliğe ve yönetim modeline entegre edilmesi ve süper akıllı toplum kapsamındaki uygulamaları geliştirmek yakın bir gelecekte şirketler ve kurumlar açısından kaçınılmaz bir görev olacaktır. Aksi takdirde, bugün geleneksel günü kurtarma yöntemleri ve şark kurnazlığı ile idare edilse, ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitimsel sorunlar ve bunların gerçek nedenleri göz ardı edilse bile yarın Y ve Z daha da önemlisi ALFA kuşağına hitap etmek ve onları ikna etmek imkansız hale gelecektir.