Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız,
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD olarak, öncelikle, deprem nedeniyle hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralananlara acil şifalar dileriz. Hepimizin başı sağolsun. Depremin olduğu ilk andan bu yana, büyük bir dayanışma içinde olan TÜSMOD ailesine, meslektaşlarımıza, STK’larımıza, devlet kurumlarımıza, iş insanlarına, yüce milletimize ve yüreği Türkiye için atan tüm dünya insanlarına teşekkür ederiz. Deprem sonrasında da yaraların sarılması için satınalma ve tedarik zinciri alanındaki görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye ve bölgenin kalkınması için sorumlu satınalma prensipleri doğrultusunda çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Satınalma ve Tedarik Zinciri alanında ilk ve tek mesleki ünvanımız olan TPSCM sahibi profesyonel ve sorumluluk sahibi meslektaşlar yetiştirmeye de devam edeceğiz. Bu kapsamda Uluslararası Satınalma ve Tedarik Zinciri Federasyonu (IFPSM) sertifikası ile birlikte TPSCM mesleki unvanına sahip olma hakkı sağlayan ülkemizdeki ilk ve tek mesleki sertifika programının 2023 Bahar dönemini Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile 18 Şubat’ta açtık. Ayrıca, bölgesel CPO zirvelerimiz ile “Buy from Türkiye” bilincini oluşturmaya devam edeceğiz.
Çevresel etkiler satınalma ve tedarik zinciri kararlarını her geçen gün daha fazla etkilemeye devam ediyor. Ekonomim haberine göre; Avrupa Birliği (AB) karbon fiyatı, birliğin ekonomik görünümüne ilişkin beklentilerin de üzerinde iyileştiğine işaret eden PMI verileri sonrası tarihte ilk kez psikolojik bir sınır olarak da görülen 100 Euro’nun üzerine çıktı. AB’nin iklim kriziyle mücadeledeki en önemli enstrümanı olan Emisyon Ticaret Sistemi’ndeki gösterge karbon fiyatı salı günü 100,70 Euro/ton düzeyine çıktı. Yılbaşından bu yana yükseliş %20’yi buldu. Karbon fiyatındaki ralli uzmanlara göre hem sanayi hem de hükümetler nezdinde artan bir maliyet anlamına geliyor. Bazı sanayi şirketlerinde üretimin düşen doğalgaz fiyatlarının da etkisiyle tekrar artması ve ekonomik görünümün iyileşmesi karbon sözleşmelerine olan talebi artırıyor. Aynı zamanda birliğin şu an hazırlık aşamasında olan daha katı iklim kuralları da ‘kirletme hakkı’ olarak bilinen karbon sözleşmelerinde arzın talebe yetmeyebileceği anlamına geliyor. Birlik, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamındaki sektörlerde “Fit for 55” paketi kapsamında emisyon azaltma hedefini 2030 yılına kadar %43’ten %62’ye yükseltmişti. Hedef emisyon izin miktarlarını 2024’ten itibaren azaltmak. 2034’te ise kirletme lisansları tamamen kaldırılacak. Birliğin ‘net sıfır’ stratejileri kapsamında uyguladığı karbon fiyatı son 3 yılda beş katına yükseldi. Ancak AB’nin kuralları katılaştırmasıyla yükseliş son haftalarda daha da hızlandı. Enerji krizi sırasında artan kömür kullanımı da karbon fiyatındaki artışta etkili. Kömür doğalgaza göre iki kat daha kirletici bir yakıt. Uzmanlar önümüzdeki dönemde karbon fiyatlarındaki yükselişin devam edeceği görüşünde. S&P Global tarafından çarşamba günü yayınlanan raporda 2023 yılında fiyatların yükselişini sürdüreceği öngörüsü paylaşılıyor. Hedge fon Andurand Capital Management’tan iklim araştırmaları direktörü Mark Lewis fiyatlardaki rallinin yapısal itici gücünün aralık ayında alınan ve şu anda onay aşamasında olan yeni yasalar olduğunu belirtiyor. Financial Times’a konuşan Lewis’e göre ETS sistemi üzerindeki emisyonların 2039 itibariyle sıfıra düşmesine olanak sağlayacak yeni yasa için “pazarın uzun vadeli yapısal yükseltici unsuru” ifadelerini kullanıyor. Vertis Environmental Finance, şu anda karbon kredilerine olan talebin endüstriyel kirleticilerden ziyade başta enerji şirketlerinin hedge işlemlerinden kaynaklandığı görüşünde. FT’deki habere göre şirket, gelecek hafta Kuzey Avrupa’da hava sıcaklıklarının ortalamaların altına düşmesinin beklendiğini, bu nedenle de şirketlerin hedge faaliyetlerinin artabileceğini söylüyor.
AA haberine göre; Çin'de açıklanan verilere göre, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI) beklentileri geride bırakarak Kovid-19 öncesi seviyeye çıkması, küresel ölçekte risk iştahının artmasına neden oldu. Analistler, merkez bankalarının faiz oranlarını artırmaya devam edeceği endişelerinin devam etmesine karşın Çin ve ABD ekonomilerindeki ilerleme paralelinde küresel resesyon riskinin azaldığına yönelik iyimserliğin de öne çıktığını ancak emtia piyasasındaki oynaklığın bir süre daha devam edebileceğini belirtti. Dolar endeksindeki gerileme, emtia piyasasını destekleyen bir başka önemli faktör oldu. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) mart, mayıs ve haziran toplantılarında 25 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, temmuzda da yüzde 50 ihtimalle 25 baz puanlık artışa devam edileceği öngörülmeye başlandı. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic'in faiz artırım sürecinin yaz mevsiminin ikinci yarısında sonlanabileceğine yönelik ifadeleri altının ons'unu desteklerken, analistler, altın/gümüş rasyosunun 88 seviyelerine kadar yükseldiğini, bu durumun gümüşü daha cazip hale getirebileceğini söyledi. Rus metallerinin ABD depolarına akışını askıya alan Londra Metal Borsası, fiyat dalgalanması riskini en aza indirmek için bu kararın alındığını belirtti. Fed'in son toplantısına dair tutanaklar, neredeyse tüm Fed yetkililerinin faiz oranının 25 baz puan artırılmasında hemfikir olduğunu, birkaç yetkilinin ise 50 baz puanlık faiz artışını desteklediğini ortaya koydu. Tutanaklarda, yetkililerin çoğunun, "faiz artışlarının hızını daha da yavaşlatmanın ekonominin maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefleri doğrultusundaki ilerleyişini daha iyi değerlendirmelerine imkan sağlayacağını" gözlemlediği aktarıldı.
Moody's, "Küresel Makro Görünüm" Şubat 2023 raporunu yayımladı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahminini %2'den %2,3'e, 2024'e ilişkin büyüme tahminini ise %3'ten %4'e yükseltti. Raporda, çoğu büyük ekonomide sıkı para politikasının ekonomik aktivite ve istihdam üzerindeki etkisi ile küresel büyümenin 2023'te yavaşlamaya devam etmesinin beklendiği bildirildi. G20 küresel ekonomik büyümesinin 2022'de %2,7'den bu yıl %2'ye düşeceği ve 2024'te ise %2,4'e yükseleceğinin tahmin edildiği kaydedildi. Raporda, gelişmiş ekonomilerdeki enflasyonun 2023 ve 2024'ün büyük bölümünde merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde kalmasının öngörüldüğü, gelişmekte olan ülkelerde ise enflasyon görünümünün farklılık gösterdiği ifade edildi. Merkez bankalarının faiz oranlarının piyasaların beklediğinden daha uzun süre kısıtlayıcı tutacağına işaret edilen raporda, para politikasındaki sıkılaştırmanın sonunun yaklaştığına dair net algılara rağmen, ne kadar ve ne süre daha kısıtlayıcı faiz oranlarının devam edeceğinin bilinmediği vurgulandı. Raporda, ABD, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada, Çin, Hindistan, Meksika, Rusya, Türkiye ve Suudi Arabistan için 2023 büyüme tahminlerinin yükseltildiği, Arjantin, Güney Afrika ve Güney Kore için büyüme beklentilerini düştüğü belirtildi. Gelecek yıl için ise Çin, Türkiye ve Suudi Arabistan ekonomileri için büyüme tahminleri yukarı yönlü revize edilirken, Fransa, İtalya ve Güney Afrika için tahminlerin düşürüldüğü kaydedildi. Raporda, Kahramanmaraş merkezli depremin tahrip ettiği bölgelerdeki yeniden yapılanma faaliyetlerinin etkileri hesaba katılarak Türkiye için 2023 ve 2024 GSYH büyüme projeksiyonlarının %2 ve %3'ten sırasıyla %2,3 ve %4'e revize edildiği bildirildi. ABD için bu yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 0,4'ten yüzde 0,9'a, Çin için de yüzde 4'ten yüzde 5'e yükseltildi. CNN türk haberine göre; OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, “2023′ün başında dünya için görünüm, sadece iki veya üç ay önce olacağını düşündüğümüzden biraz daha parlak” dedi. Cormann CNBC’nin “Street Signs Asia” programında verdiği demeçte, Avrupa’nın enerji kaynaklarını “başarılı bir şekilde” çeşitlendirmeyi başarması nedeniyle enerji fiyatlarının önemli ölçüde düştüğünü kaydetti. Buna ek olarak, bu kış havaların sıcak geçmesini “iyi huylu bir kış” olarak nitteleyen Cormann, gaz fiyatlarını düşük tutan hava şartlarının enerji talebini azaltmaya yardımcı olduğunu söyledi. BloombergHT haberine göre; Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye için 6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'sını (GSYH) %1 kadar aşağı çekebileceğini belirtti. Türkiye için 2023 büyüme tahminini, seçimlerin yarattığı belirsizlik ve artan dış finansman gereklilikleri sebebiyle %3,5’ten %3’e çektiğini duyurdu. EBRD raporunda bu tahmindeki aşağı yönlü revizyonda depremin dikkate alınmadığını belirtirken “Depremin 2023 genel ekonomik aktiviteye etkisine yönelik tahmin yürütmek için çok erken” değerlendirmesini yaptı. Aylık raporunda EBRD, en çok finansman sağladığı ülke olan Türkiye'de önümüzdeki aylarda artması beklenen inşaat faaliyetlerinin altyapı ve tedarik zincirlerindeki tahribatın etkisini hafifleteceğini öngördü ve %1'lik GSYİH daralmasının "makul bir tahmin" olduğunu belirtti. EBRD, Türkiye'nin giderek büyüyen dış finansman ihtiyaçlarının ve 2023 seçimlerine bağlı politik belirsizliklerin de ülke için ciddi ekonomik zafiyet oluşturduğunu ifade etti. Raporda, "TL 2015'ten beri enflasyondan daha hızlı değer kaybederken ülkenin ihracatı da, masrafların ABD doları cinsinde düşük kalmasının desteğiyle arttı" ifadeleri yer aldı.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla…
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Şubat ayını %2.55’lik azalış ile 8.843 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %14.79’luk azalış gösterdi. AA haberine göre; Kanadalı First Quantum'un bakır madeniyle alakalı olarak Kanada hükümetiyle anlaşmaya yakın olduğuna ilişkin haberler, Şili'de devlete ait madencilik şirketi Codelco'nun bakır üretimini yükseltmesi ve Şili'de bakır üretiminin ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre artması bakır fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi.S&P Global analistlerine göre; Bakır fiyatları, Yeni Ay Yılı tatilinin ardından talepte beklenenden daha yavaş toparlanma ve ABD Merkez Bankası'nın ABD faiz oranlarına ilişkin daha şahin tavrı nedeniyle Ocak ayının sonundan bu yana düştü. Hurda bulunabilirliğindeki artış da Çin pazarındaki fazla arza katkıda bulundu. Buna karşılık, Çin dışındaki bakır arzı daha sıkı ve önemli izabe tesislerindeki büyük bakım kesintileri, 2023 için küresel rafine bakır dengesinin 202.325 tondan 77.325 tona düşmsine neden oluyor. Analistlere göre; Codelco'nun Şili'deki Chuquicamata izabe tesisindeki 135 günlük bakım Mart ortasına kadar bitmeyecek. Ek olarak, Rio Tinto Group'un ABD'deki Garfield izabe tesisindeki plansız bakım çalışmaları, bu çeyrekte katot üretimini çoktan düşürdü ve tesis, Haziran çeyreğinde üç aylık bir kesinti sırasında büyük bir yeniden inşaya girecek. LS-Nikko Copper Inc.'in Güney Kore'deki Onsan tesisindeki üretim, Ağustos 2022'den bu yana izabe hatlarından birinde yaşanan teknik sorunlar nedeniyle sekteye uğradı ve bu durum, Şubat ayının sonundan itibaren iki aylık bir bakım duruşunu gerektirdi. Şili ve Peru'daki maden tedarik sorunları hafiflerken, Endonezya'daki şiddetli yağış ve sel, Freeport-McMoRan Inc.'in Grasberg madenindeki üretimin durmasını tetikledi ve bakır izabe tesislerinin gereksinimlerini karşılamak üzere başka yerlerden konsantre temin etmesi için ek bir baskı oluşturdu. Analistler, 2023 için LME 3M fiyat tahminlerini 8.882 $/ton'a yükseltirken ve 2023 sonrası fiyat tahminlerini ise CBS'nin Ocak baskısı sebebiyle değiştirmedi. Çin'deki katot stok artışının, bakır tüketiminin Nisan ayından itibaren küresel bakır talebindeki mevsimsel artıştan önce kademeli olarak artmasının beklendiği Mart başına kadar devam etmesi muhtemel. Katot üretiminin Çin'deki izabe tesisleri için yoğun bir bakım faaliyeti dönemi nedeniyle kısıtlanmaya başlayacağını öngören analisteler, LME 3M bakır fiyatının bu yılın Haziran çeyreğinde 9.210$/ton ile zirve yapacağını tahmin ediyor. Bununla birlikte, muhtemelen Çin emlak sektöründeki düşüşten ve Fed'in ABD faiz oranlarına ilişkin şahin tavrından kaynaklanan ekonomik yavaşlamadan kaynaklanan aşağı yönlü riskler devam ediyor. Küresel rafine bakır piyasası dengesinin 131.000 ton fazlaya kaymasıyla bakır fiyatlarının Eylül çeyreğinde düşeceğini tahmin eden analistler; Çin'de emlak sektöründeki teşviklerin bakır tüketimini desteklemeye başlamasıyla fiyatların yılı yükselişle tamamlamasını bekliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Şubat ayını %9.26’lık azalış ile 2.298 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %36.23’lük artış gösterdi. Reuters haberine göre, üç aylık fiyat görüşmelerine doğrudan katılan beş kaynaktan gelen bilgi doğrultusunda, küresel alüminyum üreticileri Japon alıcılara Nisan-Haziran birincil metal sevkiyatları için bu çeyreğe göre %45-71 artışla ton başına 125-145$ prim teklif etti. Teklifler, alıcılar tarafından kabul edilirse, altı çeyrekteki ilk artışı ve 2022'nin Ekim-Aralık çeyreğinden bu yana en yüksek seviyeyi işaret ederek, üreticilerin otomobil üreticilerinden talebin toparlanmaya hazır olduğu görüşünü yansıtıyor. Bilindiği üzere, Japonya, Asya'nın en büyük metal ithalatçısıdır ve birincil metal sevkiyatları için Londra Metal Borsası (LME) peşin fiyatı üzerinden her üç ayda bir ödemeyi kabul ettiği primler bölge için ölçüt oluşturmaktadır. Japon alıcılar ile küresel alüminyum külçe tedarikçileri arasında geçen hafta başlayan üç aylık fiyat görüşmelerinin Mart ayının sonlarına kadar devam etmesi bekleniyor. Diğer yandan Japon alıcılar iç talebin zayıf olduğunu belirtiyor. Marubeni Corp.'a göre, durgun talebi yansıtan üç büyük Japon limanı AL-STK-JPPRT'deki alüminyum stokları Ocak sonunda bir ay öncesine göre %2,8 artarak 392.500 tona yükseldi ve bir önceki yıla göre %34 arttı. ABD ülke yönetimi, Rusya'nın metal ile madencilik sektörüne karşı bir kalkışma olarak, Rusya'da eritilmiş ya da dökülmüş alüminyumun ABD’ye dışalımının olması durumunda olası dışalım maliyetini önemli ölçüde artıracağını dile getirdiği önlemleri içeren yeni bir uygulama duyurdu. Önlemler, "Rusya'da eritilen ya da dökümü yapılan alüminyumun ABD pazarına girme maliyetlerini önemli ölçüde artıracak.” denilirken sonrasında daha fazla ayrıntı verilmedi. Bloomberg Haber Ajansı, ABD'nin Rus alüminyumuna %200 oranında dışalım vergisi uygulamaya hazırlandığını önceden bildirmişti. ABD'nin Rus alüminyumuna uygulamayı planladığı %200 tarife alüminyum ticaretine yön verecek. Rusya böyle bir durumda alüminyum ticaretinde rotayı Doğu'ya çevirmesiyle Batı'da fiyatlarda artış görülecek. Çin'in alüminyum ihraç ürünleri ABD ve Avrupa'daki boşalan boşluğu doldurmak için yeniden batıya yönelecek. Macquarie analistleri, "Tarifelerin. ülkedeki Rus metal hacminin giderek azalması nedeniyle ABD pazarında büyük bir etki yaratmasa bile diğer bölgelerde potansiyel sonuçları olacaktır” diyor. Zira, böyle bir önlem, ABD’nin toplam ithalatının yüzde onunu oluşturan Rus alüminyumuna set çekmesi anlamına geliyor. Rus alüminyumunun devre dışı kalması hem ticaretin seyrinde, hem fiyatında değişimlere yol açabilir. ABD uluslararası çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs, alüminyum fiyatlarının 2023'te ortalama 3.125 $ olacağını ve önceki tahmin olan 2.563 $'dan daha yüksek olacağını söyledi. Kuruluş, Alüminyumun önümüzdeki 12 ay içinde ise 3.570 dolara dokunmasını bekliyor. Citi Research, önümüzdeki üç ayda alüminyumun metal kompleksleri arasında tercih edilen boğa pozisyonu olduğunu belirtti. Citi yaptığı değerlendirmede, Rusya'ya yaptırımların arza etkisi, El Nino'nun Çin'de tedarik durumunu kötüleştirme ve ABD enflasyonunun piyasa beklentilerinden daha hızlı dalgalanması riskleri beklediklerini belirtti. Banka alüminyum fiyatının 3.000 dolar/tona çıkabileceğine dikkat çekti.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Şubat ayını %15.47’lik azalış ile 24.810 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %10.58’lik azalış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Mart 2023 prim fiyatlarını; 430 kalite için 6 EUR/ton artış, 304 kalite için 86 EUR/ton azalış ve 316 kalite için 389 EUR/ton artış ile açıkladı. BHP analistlerine göre; metalin en çok kullanıldığı paslanmaz çeliğe yönelik katı talep ve EV pil gereksinimlerindeki keskin artış ile Nikel talebini yıllık yaklaşık 200 bin ton seviyesinde artıi gösterecek. Daha uzun vadede, fiyat avantajı sağlayan ve daha çevresel olarak görülen nikel sülfür bataryalardaki kullanım etkisi ile talep artmaya devam edecek. Thinkmarkets Şubat ayı raporuna göre; elektrikli araçlar için paslanmaz çelik ve pillere olan talebin artması bekleniyor, ancak küresel ekonomik durgunluk ve dünyanın en büyük nikel üreticisi Endonezya'daki artan arzın metal üzerindeki aşağı yönlü baskıyı artırması bekleniyor. Uluslararası Nikel Çalışma Grubu (INSG) verilerine göre, küresel nikel piyasasında Aralık ayında 214 bin 900 ton arz fazlası oluştu. Kasım ayında arz fazlası revize edilmiş 6 bin 700 bin ton seviyesindeydi. 2022 yılında küresel nikel piyasasında 112 bin 200 ton arz fazlası ortaya çıktı. 2021'de 166 bin 600 ton arz açığı görülmüştü. Citi analistleri; 0-3 ay için Nikel fiyat beklentisini 26.000 USD/ton’dan, 24.000 USD/ton’a düşürürken; 2023 ve 2024 için Çinko fiyat beklentisini 22.000 USD/ton olarak belirledi.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Şubat ayını %10.74’lük azalış ile 3.042 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %93.33’lük artış gösterdi. Reuters haberine göre; Çinko'nun yılın başındaki rallisi, piyasa fiyatlarının yaklaşmakta olan arz artışıyla birlikte hızla söndü. Bunun sebebi ise Avrupa'nın kış enerji krizinin hafiflemesi ve elektrik fiyatlarının düşmesiyle birlikte, atıl durumdaki çinko izabe tesisi kapasitesinin yeniden başlayacağına dair artan beklentiler. Bununla birlikte, Çinli izabe tesisleri de bol ham madde tedariği ve bunun sonucunda ortaya çıkan uygun işleme ücretleri sayesinde kapasitelerini artırıyorlar. Bu iki faktör; piyasanın önemli bir arz toparlanması ve iki yıllık açıktan sonra çinko fazlasına dönüş potansiyelini yeniden değerlendirmesini tetikliyor. Fastmarkets'a göre, zayıf talep ve Avrupa dışı metalin daha iyi bulunabilirliği nedeniyle fiziki primler biraz yumuşadı. Ancak Kuzey Avrupa'daki primler, LME nakit üzerinden ton başına 500$ civarında geziniyor ve İtalyan tüketiciler vergisi ödenmiş çinko teslimatı için 550-600$ aralığında ödeme yapıyor. Citi analistleri; 0-3 ay için Çinko fiyat beklentisini 3.500 USD/ton’dan, 2.900 USD/ton’a düşürürken; 2023 ve 2024 için Çinko fiyat beklentisini 3.000 USD/ton olarak belirledi. Commerzbank, sıkı tedarik ve Çin’de talebin canlanmasıyle Çinko fiyatlarının 2023’te ortalama 3.800 USD/ton olmasını bekliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Şubat ayını %2.76’lık azalış ile 2.081 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %23.95’lik artış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları %14.04’lük azalış ile 25.100 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %2.16’lık azalış gösterdi. Kalay'ın bakırla tarihsel ilişkisini, fiyatı genellikle bakırdan üç kat daha yüksek bir seviyede, yani 3x oranında işlem gördüğü yönünde olduğunu belirten Citi analistleri; Kalay’ın 2021'de arz kıtlığı ve daha yakın zamanda Peru ve Endonezya'daki kesintiler nedeniyle 3x oranını kırdığını, ancak küresel ekonomik görünümün zayıflamasıyla birlikte "aşağı yönlü" bir görünümün ortaya çıktığını söyledi. Özellikle durgunluk ortamında tüketici elektroniği satışları yavaşladığından, durgun talep de kalay piyasası için bir sorun olabilir. Arzın toparlanması ile önümüzdeki üç ay içinde kalay fiyatının 24.000 USD/ton’a baskılacağını belirten Citi analistleri; 2023’ün ikinci çeyreği için ortalama kalay fiyat beklentisini 26.000 USD/ton’dan, 25.000 USD/tona revize etti. Ayrıca, düşük bir ihtimal olsa da; makul talep, arz sıkışıklığı, Ukrayna'daki savaş ve Çin'in belirsizliklerin bir araya gelmesiyle, ince işlem gören metalin fiyatının geçen yıl bu zamanlarda görülen tüm zamanların en yüksek seviyesi olan ton başına 50.000 USD/ton’a çıkabileceği tahminleri de yapılıyor. Özellikle stoklarda beklenen artış olmaz ise bu ihtimal daha da kuvvetlenecek.
Demir Cevheri fiyatları, Şubat ayını %3.88’lik azalış ile 124 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi Şubat ayında %2.71 yükseldi. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Şubat ayında %4.33’lük azalış kaydederken, son 12 aylık değişim %14.49 düşüş yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Şubat ayında %2.63’lük artış gösterirken, son12 aydaki değişim %4.19 düşüş yönlü oldu. Wood Mackenzie analistlerine göre, hem çelik hem de demir cevherindeki hava Şubat ayında pozitif kaldı. Piyasa 2023'te dengeleyici güç olarak Çin'i hesaba katarken, demir cevheri Şubat ayında 125 ABD Doları/tonun üzerinde konsolide oldu. Çin'deki inşaat faaliyetlerindeki mevsimsel artış boyunca fiyat desteği sağlayarak, Çin demir cevheri talebinin kademeli olarak iyileşmeye devam etmesi bekleniyor. Mevcut fiyat gücünü hesaba katmak için 2023 için fiyat tahminini 115 ABD$/tona yükselten analistler; fiyatlara destek sağlayan mevcut iyimserliğin, arz mevsimsel olarak iyileştikçe yılın ilerleyen zamanlarında sönmesini bekliyor. S&P Global analistlerine göre; arz sıkışıklığının, Çin'de kışın donan yerel demir cevheri üretimini kısıtlamasının da yardımıyla Mart boyunca demir cevheri fiyatlarına yukarı yönlü baskı yapması bekleniyor. Bununla birlikte, yerel çelik üretimindeki artışı sınırlayan aşırı çelik stokları ve zayıf marjlar, Çin'in kısa vadeli demir cevheri talebindeki toparlanmayı yavaşlatacak. Çin'in yeniden açılmasının daha geniş faydalarından güç alacağını belirten analistler, ortalama demir cevheri fiyat tahminlerini Mart için 123,11 $/tona ve 2023 için 117,53 $/tona yükseltti. GMK haberine göre, Amerikan bankası Goldman Sachs'ın analistleri, 2023'ün ikinci çeyreğinde arz kıtlığının ortasında demir cevheri fiyatının ton başına ortalama 150$ olacağını tahmin ediyor. Mart-Nisan 2023'te Çin'de çelik üretiminde mevsimsel bir artışın, arzda kısa vadeli bir düşüşle aynı zamana denk gelmesi bekleniyor. Bu da ikinci çeyrekte piyasada 35 milyon tonluk demir cevheri kıtlığına yol açacak. Özellikle demir cevheri fiyatlarındaki son artış, tüccarların Çin ekonomisindeki beklenenden hızlı toparlanmaya uyum sağlamasından kaynaklandı. Ayrıca, karadaki arzın kısıtlanması da bu eğilimi güçlendirdi. Bu koşullar yakın vadede demir cevheri fiyatlarını destekleyecek olsa da Goldman, fiyatların 200$/tonu aştığı 2021'de olduğu gibi pazarın büyümeye devam etmesini beklemiyor. Çin'in çelik üretimi, güçlü bahar ayları öncesinde şimdiden iyileşme belirtileri gösteriyor ve fabrikalar Ocak ayına kıyasla Şubat 2023'te yüksek fırın kullanımını artırıyor. Buna ek olarak, Çinli üreticiler, karantina önlemleri nedeniyle stokların artmasının ardından hâlâ ciddi demir cevheri kıtlığı yaşıyor. Ancak banka, demir cevheri piyasasının büyümesindeki ana sorunun Çin emlak sektörünün toparlanmasının önündeki sınırlama olduğuna inanıyor. Goldman Sachs analistleri, fiyat artışının uzun sürmeyeceğini tahmin ediyor. Bu yılın üçüncü çeyreğinde fiyatlar 135$/tona düşecek, dördüncü çeyrekte fiyatlar 105$/tona düşecek ve 2024'te ortalama 90$/ton olacak.
Plastik ve Kauçuk:
Şubat ayında plastik fiyatlarında ortalama %0.27’lik artış görülürken, en yüksek artış %3.10 ile PE fiyatlarında görülürken, bunu %2.82 ile PP ve %%1.02 ile PC takip etti. En yüksek azalış ise -%1.13 ile PVC fiyatlarında görüldü. Chemorbis haberlerine göre; Türkiye polimer piyasaları, halen tedarik zincirindeki aksaklıklarla mücadele ediyor. Güneydoğuda meydana gelen yıkıcı depremler, lojistik sektöründe ciddi sıkıntılara neden oldu. Hatay limanlarında meydana gelen yapısal hasar, tedarik zincirinde aksaklıklara yol açtı. Taşımacılar, İskenderun Limanı yeniden faaliyete başlayana kadar Türkiye’deki diğer alternatif limanlara yönelmiş durumda. Türkiye’de, ithal mallarda süregelen sıkışıklık piyasayı desteklemeye devam ederken, yurtiçi talebin durgun seyretmesi bu durumu dengeledi. Satıcılar bakım duruşları, uzun teslimat süreleri ve lojistik aksaklıklara işaret etse de, alıcılar ilave zam hedeflerine direnç gösterdi. Fiyatlara bakıldığında, artışlara işaret eden satış hedefleri, henüz kabul görmedikleri için haftalık fiyat değerlendirmelerine dahil edilmedi. Türkiye’nin önde gelen tedarikçileri, piyasayı daha iyi ölçmek için bu hafta çoğunlukla resmi fiyat açıklamalarından kaçındı. Daha fazla PP satıcısının, tedarik kesintileri ve aksayan liman operasyonlarından destekle piyasaya artışlarla yaklaşması bekleniyor. Nitekim, bazı oyuncular Suudi Arabistan’dan yüklemelerin duruşlar ve lojistik aksaklıklar sebebiyle yaşanan gecikmelerden dolayı en erken Nisan ayında yapılacağını iddia ediyor. Türkiye’de, yeni ithal PVC fiyatları geçen hafta ufak indirimlerin olduğu istikrarlı bir trendin ardından, son Şubat işlemlerine kıyasla hafif düşüşlerle açıklandı. Durgun faaliyetler nedeniyle yeterli olan tedarik ve önceden alınan PVC mallarının varışı satıcılar üzerinde baskı kurdu. Tüccarların çoğu, talepte iyileşme görme umutlarını Ramazan ayı sonrasına erteledi. Yurtiçi PVC piyasası, Mart ayının başlamasıyla yumuşama eğilimini sürdürdü ve fiyatlar Petkim’in duruştan dönüşü ve zayıf alım iştahı sebebiyle üst sınırlarda ilave düştü. Oyuncular, talepte iyileşme umutlarını Ramazan ayı sonrasına erteledi. Öyle ki, alıcıların elinde ilk çeyreğin başlarında gerçekleştirdikleri stok yenileme faaliyetleri nedeniyle yeterli mal mevcut. Ayrıca, bayram tatili öncesi Orta Doğu’dan türev siparişlerde görülebilecek olası yavaşlama ihracatı olumsuz etkileyebilir. Asya’da zayıflayan hava da bu beklentileri perçinledi. Türkiye’de, PE oyuncuları bu hafta Mart fiyat açıklamaları öncesinde beklemede kaldı. Henüz yeni resmi teklifler açıklanmamış olsa da, beklentiler birçok tesisin duruşta olduğu Orta Doğu’dan sınırlı hacimlere bağlı olarak mütevazı artış girişimlerine işaret ediyor. Aynı zamanda, bazı YYPE türleri dışında faaliyetler şimdiye kadar temkinli kaldı. İthal PE fiyatları, tedarikçilerin yeni tekliflerini açıklamasının ardından önümüzdeki hafta bazı artışlar görebilir. Bununla birlikte bir oyuncu zamların boyutunun türe bağlı olarak değişeceğini söyledi. Hatta bazı alıcılar, AYPE işlemlerinin yavaş alım ilgisi ve yurtiçindeki rahat hazır tedarik göz önüne alındığında bazı durumlarda stabil kalabileceğini düşünüyor. Türkiye’de, gösterge yurtiçi PS fiyatları değişmezken, Asya menşeli mallar için ithal fiyatlar bazı türler için talepte görülen artış ve sınırlı tedarik nedeniyle yükseldi. Yeni Avrupa teklifleri henüz açıklanmazken, bölgede Mart stiren kontratları haftanın başında 113€/ton (120$/ton) düşüşle gerçekleşti. Kristal için talepteki iyileşme sürerse, bu faktör piyasayı desteklemeyi sürdürebilir ve PS fiyatları sınırlı tedarik nedeniyle gelecek vadede mevcut seviyelere yakın seyredebilir. Ayrıca, yeniden inşa projelerinin de uzun vadede fiyatları desteklemesi bekleniyor. Avrupa’da Mart stiren kontratında görülen üç haneli düşüş muhtemelen Türkiye’ye PS açıklamalarını etkileyecek. Türkiye’de, çoğu satıcı azalan tedarik ve preform talebindeki toparlanmayı gerekçe göstererek yurtiçi şişelik PET tekliflerini stabil tuttu. Şişelik PET piyasalarında, yaklaşan Ramazan ayı ve depremin vurduğu bölgelerde artan ambalaj ihtiyacı nedeniyle preform şişe talebinin yüksek kalması bekleniyor. Fiyatların yakın vadede talep ve hammadde maliyetleri tarafından desteklenmesi muhtemel. Türkiye’de, ABS fiyatları çoğunlukla stabil kaldı. Zira, oyuncular mevcut piyasa koşulları nedeniyle “bekle ve gör” politikası izlemeyi tercih etti. ChemOrbis Fiyat Endeksi’ne göre, ithal fiyatlar son dört haftadır yükselmesinin ardından, Eylül 2022’den bu yana en yüksek seviyesinde stabilize oldu. Türkiye’de, yakın vade görünümüne ilişkin belirsizlikler ekseninde yavaş ticari faaliyetlere rağmen sınırlı tedarik yurtiçi piyasayı desteklemeye devam edecek. Yaklaşan Ramazan ayı ve seçimlerin ABS piyasaları üzerindeki etkisi yakından gözlemlenecek. Asyalı tedarikçiler düşük navlun oranlarını da göz önünde bulundurunca daha yüksek netbackler nedeniyle mallarını Türkiye’ye yönlendirebilir.
Enerji ve Petrol:
BOTAŞ'ın internet sitesinde Mart ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), mart ayı itibarıyla elektrik üretim amaçlı gazın satış fiyatında %20, sanayi kuruluşlarında ise %20,95 ila %26,12 arasında indirime gidildiğini açıkladı. Doğal gazda martta geçerli olacak mesken abonelerinin tarifesi sabit kalırken, sanayi aboneleri ve elektrik üretim amaçlı tarifede indirim yapıldı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine martta uygulayacağı satış fiyatı 1.000 metreküp doğal gaz için 4 bin 80 lira. Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1.000 metreküp doğal gazda 7 bin 124 lira, kademe 2 için ise 11 bin 850 lira olarak belirlendi. Elektrik üretim amaçlı tarifede ise 1.000 metreküp doğal gazın fiyatı 12 bin lira olarak açıklandı. BOTAŞ yetkilileri, Avrupa’da Macaristan ve Ukrayna’dan sonra en düşük konut doğalgazı fiyatının Türkiye’de uygulandığını belirtti. AA haberine göre, ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin'de talebin artacağı öngörüsüyle bu yıla ilişkin petrol fiyatı tahminini yukarı yönlü revize etti. EIA'nın "Şubat 2023 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"nda, bu yıl için Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 83,63 dolar olacağı tahmin edildi. Bu rakam ocak ayı raporunda 83,10 dolardı. Raporda, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatının da bu yıl için 77,84 dolar olacağı öngörüldü. WTI'nın varil fiyatı ocakta 77,18 dolar olarak tahmin edilmişti. Brent türü ham petrolün varil fiyatının gelecek yıl 77,57 dolar, WTI türü ham petrolün varil fiyatının ise 71,57 dolar olması bekleniyor. Geçen ay petrol piyasasındaki temel belirsizliklerin Çin'deki petrol talebi ve Rusya'nın petrol üretimi olduğuna işaret edilen raporda, bu ayki tahminlerde iki ülkenin talep ve üretim görünümünün yeniden gözden geçirildiği belirtildi. Raporda, bu ay Çin'in petrol talebindeki büyüme tahmininin arttığı ve ocakta beklenenden daha fazla üretim yapan Rusya'nın ise 2024 sonuna kadar üretimini yükseltmesinin öngörüldüğü kaydedildi. Investing haberine göre; Morgan Stanley, 2023 yılı için küresel petrol talebi tahminini yukarı yönlü revize etti. 2023 için küresel petrol talebi büyüme tahminini; Çin'in yeniden açılmasında büyüyen ivme ve havacılık sektöründeki toparlanmanın etkisi ile %36 yükselterek 1,4 milyon varil günden 1,9 milyon varil/güne çıkardı. Ancak Rusya'nın petrol arzının beklentilerden güçlü olmasının, bu talep artışını dengelediğini belirten Morgan Stanley, 2023 için Brent petrolü fiyat tahminini 100-110 dolar/varilden 90-100 dolar/varile düşürdü.
Döviz Kurları:
TCMB 28 Şubat 2023 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %0.41’lik artış ile 18,90 TL; EUR döviz satış kuru bazında %1.68’lık azalış ile 20,04 oldu. EUR/USD paritesi ise Şubat ayında %2.08 azalarak, 1.0604 seviyesine yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketine göre; cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 23,12 TL iken, bu anket döneminde 22,84 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 23,43 TL iken, bu anket döneminde 23,10 TL olarak gerçekleşmiştir. Ekonomim haberine göre; Reuters’ın “Çin’in yeniden açılması gelişen para birimlerinde toparlanma getirecek” başlığıyla verdiği anket sonuçlarına ilişkin haberde “2022 yılında en kötü performansı gösteren gelişen para birimi Türk Lirası gelecek 6 ayda %12 düşecek ve dolar/TL kuru 21,68 düzeyine yükselecek” ifadeleri yer aldı. Anket kapsamındaki para birimleri arasında TL dışında düşmesi beklenen tek gelişen para Meksika Pesosu. Geçen yıl %8 düşen Çin Yuanının %4 değerleneceği ve dolar/yuan kurunun 6,67’ye gerileyeceği tahmini paylaşılıyor. Rus Rublesinde %2’lik bir yükseliş öngörülüyor ve dolar/ruble’nin altı ay içinde 74,1 düzeyine gerilemesi bekleniyor. TCMB Para Kurulu özet raporuna göre; Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir.Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, Açık Piyasa İşlemleri fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, fonlamanın kompozisyonunda para takası (swap) ağırlığının azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılmaktadır. Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ile fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli %5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2023 yılı Şubat sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %2,35; bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,89 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %65,89 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Yİ-ÜFE (2003=100) 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %1,56, bir önceki yılın Aralık ayına göre %5,78, bir önceki yılın aynı ayına göre %76,61 ve on iki aylık ortalamalara göre %120,72 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %93,92, imalatta %65,68, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %152,11 ve su temininde %103,60 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %57,05, dayanıklı tüketim malında %60,34, dayanıksız tüketim malında %92,95, enerjide %129,50 ve sermaye malında %58,04 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %2,39 artış, imalatta %2,63 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %6,78 azalış ve su temininde %0,90 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %2,76 artış, dayanıklı tüketim malında %1,89 artış, dayanıksız tüketim malında %3,14 artış, enerjide %4,47 azalış ve sermaye malında %3,38 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en düşük artış; %29,40 ile ana metaller, %40,03 ile kağıt ve kağıt ürünleri, %43,08 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %152,11, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %144,73, içecekler %133,17 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en yüksek azalış; %6,78 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, %1,46 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %0,69 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrikli teçhizat %6,89, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %4,98, basım ve kayıt hizmetleri %4,69 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.