H. Yücel Koç
Sigara Kardeşliği
Sigara belki de bağımlılıkların en zoru. Sigara alışkanlığı olanların neredeyse tamamına yakını bu bağımlılıktan kurtulmak ister. Büyük çoğunluğu da başarılı olamaz. İnsan benliğinde, ruhunda, bedeninde onlarca farklı noktayı etkileyen başka bir bağımlılık olamaz. Üzülürsünüz içersiniz, sevinirsiniz içersiniz, strese girersiniz içersiniz, patrona kızarsınız içersiniz, başarılı olursunuz içersiniz, acıkırsınız içersiniz, yemekten sonra içersiniz, kilo almamak için içersiniz. Karizmanızı artırdığına inanırsınız, ergenlikte sizi büyükler klasmanına soktuğunu düşünürsünüz. Dost sohbetine eşlik eder, müziğe eşlik eder, çayla kahveyle iyi gider. Onun için de bırakmak zordur.
Bu kadar anlatımdan sonra sanmayın ki sigaranın sağlığa zararlarını, nasıl bırakılacağını anlatacağım. Hiç konum değil. Keşke öyle bir bilgim, becerim, yeteneğim olsaydı ve kendimi böyle güzel bir işe adayabilseydim. Benim bugün yazacaklarım tamamen farklı. Sigaranın iş hayatında daha önce hiç irdelenmediğini düşündüğüm bir yanından bahsedeceğim.
Yazımda anlatacağım örneklerin tamamı, birebir karşılaştığım, şahit olduğum örnekler. Örnekler hiçbir abartı içermediği gibi, yazılanları okuduğunuzda belki de sizlerin yaşadığı örneklerin birçoğunun benim örneklerimden daha öte olduğunu göreceksiniz.
Başlık olarak yazdığım “SİGARA KARDEŞLİĞİ” çok çalışanın olduğu her işyerinde her gün karşılaştığınız bir olgu. Eskiden sigaraya karşı bakış açımız şimdiki gibi olmadığı için sigara hayatımızın her anının içindeydi. Uçaklarda bile sigara içildiğini hatırlayanlarınız vardır. Uzun yol otobüslerinde, kafelerde, işyerlerinin kapalı alanlarında, statlarda, hatta okullarda bile sigara içmek su içmek kadar sıradan bir durumdu. İşyerlerinde, evlerde her masada kültablaları bulunurdu. Evlerin misafir odalarında özel sigaralıklar bulunurdu. Bu sigaralıklarda çeşit çeşit sigaralar olurdu. Pencerelerin açılamadığı soğuk kış günlerinde misafirler, çocukların ve sigara kullanmayanların yanında gayet rahat sigaralarını içerlerdi. Bu hayatın olağanı sayılırdı.
İş yerlerinde de herkes masasında sigarasını içerdi. İşyerlerinin tamamının kokusu birbirine benzerdi. O zamanlar bu kadar çeşitli sigara markası da yoktu. Sonra sigaranın zararlı olduğu dillendirilmeye başlayınca sigara içenler önce pencere önlerinde, havalandırmalı yerlerde veya daha açık alanlarda, içmeye başladılar. Sonrasında konuya kısıtlamalar, yasaklamalar geldi. Günümüzdeki durumu da herkes biliyor, yaşıyor.
Bu kısıtlamalarla birlikte işyerlerinde sigara içme alanları oluşturuldu veya kendiliğinden oluştu. Nikotin seviyesi düşen sigara severler ellerine çaylarını, kahvelerini alıp bu sigara alanlarında toplanmaya başladı. Lütfen gözlerinizin önüne getirin. Bu sigara molaları beraberinde farklı ritüeller yarattı. İş yerlerindeki sigara mekânları iletişimin ve iş kültürünün de farklılaşmasına neden oldu. Bazı işler o ortamlarda konuşulur oldu, dedikodu mekanizması boyut değiştirdi, insanlar arasında daha önceleri az rastlanan olumlu, olumsuz ilişkiler arttı. Farklı katmanlar arasında farklı sosyal ilişkiler doğdu. Keskin alt üst ilişkileri oldukça yumuşadı. Kimileri iş verimliliğinin bu sigara molaları yüzünden düştüğünü, kimileri ise arttığını iddia etmeye başladı. Bu ortamlar insanların en fazla rahatladığı, stres attığı anlar olduğu için, stressiz aynı ortamı paylaşan insanlar arasında kurulan ilişkiler alt üst ilişkilerinin yanı sıra, liyakat dengelerini de değiştirdi. Terfiler, ödüllendirmeler bu ortamlara iyi uyum sağlayanlar için daha kolay hale geldi. Liyakat kıstasları farklılaştı. Bu ortamlarda yer almayanlar, sigara kullanmayanlar ise dezavantajlı duruma düştüklerini düşünmeye başladılar.
İş yaptığım şirketlerden birisinin patronunun işi daha da öteye götürdüğüne şahit oldum. Esprili ve rahat bir mizaca sahip bu insan, toplantılarının önemli bir bölümünü şehrin en havalı nargile kafesinde yapmakla kalmıyor, zamanının da kayda değer bir bölümünü bu kafede geçiriyor. Bu kafede nargile eşliğinde edindiği dostlarını iş hayatında da en iyi yerlere getirmekten çekinmiyor. İnanması güç ama gerçek. Bu örnekte de gördüm ki, iş hayatında farkına bile varmadan kurulan bir sigara kardeşliği olgusu var.
Sigara içiyorsanız bu ortamları tekrar düşünün. Birlikte sigara molalarında buluştuğunuz iş arkadaşlarınızla ilişkileriniz nasıl, sigara içmeyen iş arkadaşlarınızla ilişkileriniz nasıl? Ya da patron veya yöneticiyseniz sigara molalarında birlikte zaman geçirdiğiniz astlarınıza bakış açınız nasıl, içmeyen astlarınıza bakış açınız nasıl? Bu ilişkiler objektifliğinizi, adalet anlayışınızı ne kadar etkiliyor? Verdiğiniz kararlarda bu ortamların etkisi ne kadar? Bu ortamlardan etkilenerek verdiğiniz kararlar olduysa sonuçları olumlu mu olumsuz mu?
Emin olun ki “sigara kardeşliği” diye adlandırdığım bu olgu ülkemizde yaygın ve etkili bir olgu. Bu olgunun olumlu ve olumsuz etkilerini düşünmek kaçınılmaz. İnanın sandığınızdan çok daha önemli. Olumlu yönlerini doğru değerlendirirken, olumsuz yönlerini doğru algılayamazsanız “sigara kardeşliğinin” vereceği zararlar da düşündüğünüzden büyük olacaktır.