Gürkan Hüryılmaz
Değerli Meslektaşlarımız,
Mesleki üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD; CPO Türkiye’yi, Trakya ve Anadolu’ya yaymak için harekete geçti. Trakya ve Bursa ile başlayacak olan bölgesel zirveler ile bir yandan bölgedeki üreticilerin tanıtılması, diğer yandan Satınalma ve Tedarik Zinciri mesleğinin yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Ayrıca, “Buy from TÜRKİYE” projemiz ile katma değerli üretim yapan bölgesel üreticilerimizin global tedarik zincirlerinde yer alması hedefleniyor.
Kapasite kısıtlamaları, nakliye maliyetleri, jeopolitik çatışmalar ve savaşlar bizleri etkilemeye devam ediyor. BloombergHT haberine göre; Dünya Bankası 'Emtia Piyasalarında Görünüm' adlı raporunda enerji fiyatlarındaki artışın 1973 yılındaki petrol krizi seviyelerine ulaştığını, fiyat artışlarının 2022'de yüzde 50'yi aşacağını, 2023 ve 2024'te ise yavaşlayacağını belirtti. Raporda 2022 yılında tarımsal emtia ve metal fiyatlarının da yaklaşık %20 yükseleceği, sonraki yıllarda ise yavaşlayacağı öngörüldü. Dünya Bankası, 1970'lerden beri en büyük emtia şokunun yaşandığına dikkat çekti. Raporda devam eden savaşın enflasyonda uzun süreli artışa ve temiz enerjiye geçişi sürecinde ertelenmeye neden olacağı belirtildi. Enerji fiyatlarındaki sert yükselişin gübre maliyetlerini artıracağı, bu durumun gıda kıtlığına yol açacağı ve küresel çapta yoksulluğu tetikleyeceği ifade edildi. Banka, buğday fiyatlarının bu yıl %40'tan fazla yükselerek tüm zamanların zirvesine çıkacağı tahminini paylaştı. Brent petrolün varil fiyatının bu yıl ortalama 100 dolar olacağı, Avrupa'da kömür ve doğalgaz fiyatlarının da tüm zamanların zirvesinde seyredeceği öngörüldü. Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti, bu durumun kalıcı etkileri olacağını belirterek "Yüksek fiyatlar gıda üretimini, gıdaya ulaşımı ve kırsal kesimde yaşayanların gelirlerini olumsuz etkileyecek" değerlendirmesini yaptı.
NTV haberine göre, Dünya ekonomisi, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ve salgın hastalıklar gibi küresel şoklarla mücadele ederken emtia bağımlılığı nedeniyle tüm ülkeler fiyat şoklarıyla karşı karşıya kalıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı ile derinleşen emtia bağımlılığı, ülkelerin alternatif arayışını hızlandırıyor. Küresel emtia ihracatının değeri 4,4 trilyon dolara yaklaşırken savaş nedeniyle yaşanan tedarik sorunları emtia fiyatlarındaki artışı tetikliyor. Belirli alanlarda dışa bağımlı ülkelerin alternatiflere yönelmesi ve ekonomik üretimlerini çeşitlendirerek fiyat dalgalanmalarının etkilerini en aza indirmesi kritik önem taşıyor. Dünyadaki doğalgaz rezervlerinin 5'te birini barındıran Rusya, bu alanda en büyük tedarikçi konumunda bulunuyor. Doğalgaz rezervlerinde İran %17,1, Katar ise %13,1 payla diğer önemli tedarikçiler olarak öne çıkıyor. Petrolde en büyük rezervleri sırasıyla %17,5'lik payla Venezuela, %17,1'lik payla Suudi Arabistan ve %9,7'lik payla Kanada elinde bulunduruyor. Petrol ve doğalgaz tedarikçilerinin birkaç ülkeyle sınırlı olması, dünya genelinde büyük ölçüde emtia bağımlılığına neden oluyor. Elektrikli otomobillerden elektronik eşyalara çeşitli ürünlerin bataryaları için önem taşıyan lityum rezervlerinde Güney Yarım Küre öne çıkıyor. Şili bu rezervlerin yaklaşık yarısına sahipken Avustralya lityum rezervlerinin yaklaşık %25'ini, Arjantin de %10'unu barındırıyor. Döküm, boyacılık, elektronik malzeme yapımı motorlar ve çelik sanayisi gibi birçok alanda kullanılan doğal grafit bakımından en zengin ülkelerin başında toplam rezervlerin 4'te birine sahip Türkiye geliyor. Çin ve Brezilya ise %20'şerlik paylarıyla Türkiye'nin ardında bulunuyor. Şili, yüksek elektrik ve ısı iletkenliğine sahip olması nedeniyle birçok elektronik cihazın kritik bileşeni konusundaki bakır madeninin en büyük üreticisi konumunda yer alıyor. Çin ve Peru da bakır rezervlerinde öne çıkan diğer ülkeler olarak sıralanıyor. Bilinen kobalt yataklarının yaklaşık %70'i Kongo'da bulunuyor. Kobalt, paslanmaz çelik üretimi, cam ve metal birleştirmelerinde kullanılıyor. Nikelde Endonezya ve Filipinler önemli üretimler gerçekleştirirken nadir toprak metalleri ve alüminyumda Çin dikkati çekiyor. Mobilya sektöründe MDF ve sunta üretiminde kullanılan tomruk tedariki büyük ölçüde Rusya'dan karşılanıyor. Çin ise çelik ihracatında ilk sırada bulunuyor. Küçük ev aletlerinden otomotive, savunma sanayisinden bilişim teknolojilerine kadar her alanda kullanılan çipler için vazgeçilmez ihtiyaç neon gazının yaklaşık %90'ı Ukrayna'da üretiliyor. Savaşın sürmesinin tedarik sorunlarını artırarak birçok üründe maliyetleri katlayacağı öngörülüyor. Çimentoda Vietnam, cam, fermuar, dokuma polyester elyaf ve viskon rayon iplikte Çin, kauçukta Tayland ticarette en büyük paylara sahip ülkeler olarak dikkati çekiyor. Elektronik ürünlerini dünyanın her bir yanına satan Çin, bu alanda en büyük ihracatçı konumunda bulunuyor. Çin'in payı bilgisayar ihracatında %45'i, cep telefonunda ise %50'yi aşıyor. Bilgisayar aksesuarlarında da Çin, toplam ihracatın 4'te birini gerçekleştiriyor. Sektörün kullandığı yalıtımlı teller, elektronik devre kartları alt bileşenlerinde de Asya ülkelerine bağımlılık bulunuyor. Hemen her alanda kullanılan çiplerin üretim kapasitesinin yaklaşık %75'i yüksek sismik aktivite ve jeopolitik gerilimlere önemli ölçüde maruz kalan bir bölge olan Çin ve Doğu Asya'da yoğunlaşıyor. Elektronik devre bileşenlerinde Hong Kong, sektörün toplam ihracatının yaklaşık 5’te birini gerçekleştiriyor. Çiplerde kullanılan yarı iletkenlerin üretim kapasitesinin çoğu Güney Kore ve Tayvan’da bulunuyor. Çin, elektronik ekipmanların önemli bir bileşeni yalıtımlı kablolarda ihracatın yaklaşık 5'te birini yapıyor. Elektrik motorlu ev aletleriyle optik cihazlar ve aletlerin ihracatında da yine Çin ilk sırada yer alıyor. İletim hatları, çoklayıcılar ve baz alıcı-verici istasyonları gibi telekomünikasyon için kullanılan donanımların ihracatında Çin öne çıkıyor. Bu gruba, telefonlar, radyolar ve hatta bilgisayarlar da dahil olmak üzere farklı iletişim teknolojileri giriyor.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla.
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Nisan ayını %5.00’lık azalış ile 9.820 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %70.73’lik artış gösterdi. Çin'in çeşitli bölgelerinde pandemi kaynaklı karantinaların, ekonomik büyümede yavaşlama endişelerini artırmasıyla Bakır gibi ana metal fiyatlarında düşüşler görüldü. Changchun'daki üretim tesisleri faaliyetlerini askıya alınması ve Şanghay'da inşaat çalışmaları durması etkili oldu. Hollanda bankası Saxo'daki analistlere göre, Çin’deki kapatılan bölgeler ülke GSYİH'sının %11'ine katkıda bulunuyor. Avustralya bankası ANZ analistlerinin bakır fiyatları için tahmini, 2022'nin geri kalanında düşebileceği, ancak 2023'te yeni zirvelere yükselebileceğini şeklinde oldu. ANZ, fiyatın Haziran sonunda 10.000 USD, Eylül sonunda 9.600 ve yıl sonunda 9.400 USD olması bekliyor. ANZ'nin gelecek yıl için tahmini Eylül 2023'ün sonuna kadar ton başına 11.250 USD olması yönünde. ANZ’nin uzun vadeli tahminine göre ise bakır fiyatları 2030 yılına kadar %80 daha değer kazanacak. Şili Bakır Komisyonu (Cochilco) Nisan raporunda, Rusya-Ukrayna ihtilafı nedeniyle görülen kıtlık nedeniyle 2022 bakır fiyatları tahminini pound başına 4,40 dolara yükseltti. Cochilco’nun ocak raporundaki tahmini 3,95$ idi. Komisyon, yükselişin, “Metal piyasalarındaki azalan stoklar bağlamında ve metalin küresel arzının beklentileri karşılamaması riskinin egemen olduğu" ekonomik faktörlerden etkilendiğini belirtti. Bakır piyasasının 2022'de 336 bin ton açıkta kalarak yılı ortalama 9.500 USD/ton seviyelerinde kapatacağını öngören DBS analistleri, arz artışının talep artışını aşması nedeniyle küresel bakır piyasasının 2023'te hafif bir fazlaya kayacağını tahmin ediyor. BOFA, Bakır fiyatlarının 2022’de 9.999 USD/ton ve 2023’te 9.500 USD/ton olmasını bekliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Nisan ayını %13.25’lik azalış ile 3.038 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %11.87’lik azalış gösterdi. Alaşımlı Alüminyum fiyatları ise Nisan ayını %22.13’lük azalış ile 2.175 USD/ton seviyesinde tamamladı. Uzmanlara göre, Rusya-Ukrayna savaşı alüminyum fiyatları üzerinde etkili olmaya devam edecek. Uluslararası Alüminyum Enstitüsü (IAI)'nün verilerine göre; Rusya, 2021'de 67.24 milyon tonluk birincil alüminyum üretimi ile küresel üretimin %6'sını oluşturuyor ve dünyanın en büyük ikinci üreticisi konumunda. Ocak 2022'de küresel alüminyum üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %4,5 düşüşle 5,5 milyon tona geriledi. Üretim, en büyük beş alüminyum üreten bölgenin dördünde düştü - Ocak ayında yalnızca Körfez Ülkelerinde daha yüksek üretim kaydedildi. Alüminyum üretimi enerji yoğun olduğundan, yüksek enerji maliyetleri çoğu ülkede üretimin azaltılmasına sebep oluyor. Analistler düşük küresel üretimin ortasında, alüminyum pazarının bu yıl daha fazla açık vermesini bekliyorlar. Wallet Investor, 22 Nisan tarihli raporunda, alüminyum fiyatlarının önümüzdeki 12 ayda ton başına 4.321 USD/ton'a ve önümüzdeki beş yıl içinde 8.439 USD/ton'a yükselebileceği tahmin ediyor. BOFA, Alüminyum fiyatlarının 2022’de 3.315 USD/ton ve 2023’te 4.125 USD/ton olmasını bekliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Nisan ayını %2.86’lık azalış ile 32.420 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %56.22’lik azalış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Mayıs 2022 prim fiyatlarını; 430 kalite için 153 EUR/ton artış, 304 kalite için 593 EUR/ton artış ve 316 kalite için 776 EUR/ton artış ile açıkladı. Uzmanlara göre, Nikel piyasası için ufukta ne olduğu birçok faktör tarafından belirlenecek, ancak Rusya'ya yönelik daha fazla yaptırım, dikkat edilmesi gereken kilit unsurlardan biri. Norilsk Nickel, nikelin %100'ünü Rusya'da üretiyor ve şirket, kendi nakliye hattını kullandığı için sevkiyatlarda lojistik sorunlardan büyük ölçüde kaçınabildi. Ancak, yaptırımlar bu hattı engeller ise Nikel fiyatlarında yine yükselişler olacak. İkinci çeyrek başlarken izlenmesi gereken diğer faktörler hakkında yorum yapan analistler, pil katotlarına dikkat çekti. Analistlere göre; lityum-demir-fosfat piller, Çin'de nikel içeren pillere göre piyasaya daha fazla hakim oluyor. Nikelin yüksek fiyat noktasının yalnızca Çin'de değil, Avrupa'da da nikel içermeyen piller için daha hızlı alımı teşvik edebileceğini kaydetti. FocusEconomics tarafından yakın zamanda yapılan ankete katılan panelistler, Nikel fiyatlarının 2022'nin 4. çeyreğinde ortalama 23.435 ABD Doları ve 2023 yılının 4. çeyreğinde 20.611 ABD Doları olmasını bekliyor. Scotiabank Nisan ayı raporunda, Nikel fiyat tahminini Ocak ayına göre %50 artış ile 12.75 USD/lb seviyesine yükseltti. Rusya'nın küresel nikel üretimindeki büyük rolünden etkilenen spekülatif faaliyetlerin, fiyatları bu yıl rekor seviyelere çıkardığına ve 12 günlük ticareti durduğuna vurgu yapan Scotiabank; Endonezya Nikel Pik Demir üretiminin büyümesiyle 2023'ten itibaren fazla pozisyonun tutunmasını ancak 2024'e kadar fiyatların ortalama 9 USD/lb'nin üzerinde kalmaya devam etmesini bekliyor. BOFA, Nikel fiyatlarının 2022’de 34.097 USD/ton ve 2023’te 37.500 USD/ton olmasını öngörüyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Nisan ayını %1.10’luk azalış ile 4.211 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %32.82’lik azalış gösterdi. Scotiabank Çinko fiyat tahminini 2022 ve 2023 yılları için sırasıyla ortalama 1.70 USD/lb ve 1.60 USD/lb olarak açıkladı. Dünya Bankası Nisan raporuna göre; küresel rafine çinko üretiminin %15'ini oluşturan Avrupa’daki çinko izabe tesislerinin artan enerji fiyatları nedeniyle kapanmasıyla birlikte, Çinko fiyatları 2021’in ilk çeyreğinde %11 artarak son 15 yılın en yüksek seviyelerine geldi. Çinko fiyatlarının 2022’de %22 arttıktan sonra 2023'te %14 düşeceğini tahmin eden Dünya Bankası; riskler arasında yüksek enerji fiyatlarının Avrupa'da çinko üretimini daha da bozmasını gösteriyor. BOFA, Çinko fiyatlarının 2022’de 3.997 USD/ton ve 2023’te 3.250 USD/ton olmasını öngörüyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Nisan ayını %6.31’lik azalış ile 2.279 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %1.55’lik azalış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları ise %7.60’lık azalış ile 40.795 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %45.50’lik artış gösterdi. Dünya Bankası raporuna göre; Şubat ayında Endonezya, aralarında Kalay’ın da olduğu 1.000'den fazla madencinin faaliyetlerini askıya alınması ve önemli bir hammadde kaynağı olan Myanmar'dan gelen kalay konsantresi tedarikin de Çin kaynaklı sınır kapatmaları arzı etkiledi. Kalay fiyatlarının, bu gerekçeler ile 2022’de %27 artacağını tahmin eden Dünya Bankası, tüketim malları talebinin yumuşaması ve arzın artmasıyla kalay fiyatlarının 2023'te %15 düşmesini bekliyor. Dünya Bankası risk olarak; Endonezya'nın ihracat yasağını gösteriyor. Diğer metallerle karşılaştırıldığında, kurşun ergitmede kullanılan enerjinin düşük olması sebebiyle, yüksek enerji fiyatları, üretim maliyetlerini Kurşun için diğer metaller kadar artırmadı. Ayrıca, Rusya küçük bir üretici olduğu için Ukrayna'daki savaşın üretim üzerinde çok az etkisi oldu. Geri dönüştürülmüş pillerin, toplam kurşun kaynaklarının yaklaşık %60'ını oluşturacak şekilde tedarike katkıda bulunacağını belirten Dünya Bankası, Kurşun fiyatlarının 2023'te gevşemeden önce 2022'de mütevazı bir şekilde artması bekleniyor. BOFA, Kurşun fiyatlarının 2022’de 2.231 USD/ton ve 2023’te 2.297 USD/ton olmasını öngörüyor.
Demir Cevheri fiyatları, Nisan ayını %9.49’luk azalış ile 143 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi de Nisan ayında %9 geriledi. Dünya haberine göre, Çin'de demir cevheri vadeli fiyatları 25 Nisan’da küresel piyasalardaki geniş çaplı düşüş ve çelik talebine yönelik endişeler nedeniyle %9'dan fazla gerileyerek son bir ayın en düşük seviyesini gördü. Reuter kaynaklı haber göre, Çin`in 2022`de çelik üretimini kesme sözü vermesiyle demir cevheri fiyatı geriliyor. Çin`in devlet planlamacısı Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu`nun bir sözcüsü, Çin`in karbon emisyonlarını kontrol etme hedefi doğrultusunda 2021`de üretimi kestikten sonra bu yıl ham çelik üretimini azaltacağını söyledi. Ukrayna savaşının getirdiği kilitlenmeler ve ters rüzgarlar nedeniyle keskin bir yavaşlama riskiyle karşı karşıya kalan dünyanın en büyük ikinci ekonomisine yönelik ek politika desteği beklentileri, bu yıl Dalian demir cevheri fiyatlarını %30`dan fazla arttırmıştı. Ancak, beklenen ek teşvik önlemlerinin zamanlaması ve kapsamı belirsizliğini koruyor. Çinli yetkililer, fiyat istikrarını tehlikeye atmadan büyümeyi teşvik etmeye çalışıyor. J.P. Morgan ekonomistleri bir notta, “Çin politika tepkisinin ne kadar kapsamlı olacağını göreceğiz” dedi. Çin'deki karantinalar son zamanlarda talep konusunda endişe kaynağı olurken; analistler fiyatların desteklenmeye devam etmesinin bir nedeni olarak Çin'de inşaatla ilgili yeni teşviklere ve arzın azalmasına işaret ediyor. Scotiabank demir cevheri için Nisan ayı fiyat tahminini, Ocak ayına göre 10 USD/ton arttırarak 125 USD/ton’a yükseltti. Demir cevheri tüketiminin başlıca itici gücü olan Çin’deki, COVID-19 ve çevresel kısıtlamaların ağırlığı altında talebin bu yıl düşeceğini öngören Scotiabank, fiyat artışına neden olarak, Rusya ve Ukrayna’nın küresel maden üretiminin %8’ini oluşturmasını ve Latin Amerika’da arz konusundaki hayal kırıklığını ve belirsizliği gösterdi. Bankanın demir cevheri fiyatları için 2023 ortalaması ise 100 USD/ton oldu. Dünya Bankası Nisan raporuna göre; Avustralya'da pandemi kaynaklı akut işgücü kıtlığı üretimi kesintiye uğratırken, şiddetli yağışlar ve sel Brezilya'dan üretim ve ihracatı önemli ölçüde azalttı. İki ülke deniz yoluyla taşınan demir cevheri pazarının %70'inden fazlasını oluşturuyor. Demir cevheri fiyatlarının 2022'de %13 ve 2023'te %25 düşeceği tahmin eden Dünya Bankası; riskler arasında, savaşın bir sonucu olarak arzda daha fazla kesinti (yukarı yönde) ve yavaşlayan küresel büyüme (aşağı yönde) faktörlerini gösteriyor.
Plastik ve Kauçuk:
Nisan ayında plastik fiyatlarında ortalama %6.95’lik artış görülürken, en yüksek artış %13.89 ile EPS fiyatlarında görüldü. Fiyatı düşen plastik olmazken, en düşük artış %0.54 ile PET fiyatlarında yaşandı. Chemorbis Türkiye haberlerine göre; Türkiye PP, PE ve PVC fiyat tahminleri konulu webinarların dördüncüsü 26 Nisan’da yapıldı. ChemOrbis İçerik Ekibi’nden uzmanlar, gelecek ay ve ilerleyen çeyreklerde piyasaları nelerin beklediği üzerine kapsamlı sunumlar gerçekleştirirken; dalgalı enerji piyasaları ve Rusya ile Çin’den ihracatların piyasalar üzerindeki baskısı gibi önemli konular ele alındı. Türkiye’nin PP piyasalarındaki gidişatı şekillendiren faktörler incelendi. Nisan ayını artışla açan piyasalar, artan direnç ortamında ayı indirimlerle kapattı. Enflasyonist baskılar ve Ramazan rehavetinin talep üzerindeki etkisinin yanı sıra, Rus ve Çin mallarının rekabetçi seviyelerde yer alması baskıyı artırdı. Çin’deki karantinalar ve liman tıkanıklarının bir sonucu olarak ihracatlar azalırken, Çin bazlı netback hesaplamalarına yer verildi. Global tedarik durumu ile yeni kapasiteler, karantinalar ve savaş gibi tedarik görünümünü etkileyen faktörler incelendi. Mayıs ayında düşüş beklentilerine gerekçeleriyle birlikte yer verildi. Dalgalı petrol, lojistik sorunlar ve talep endişelerinin arasında 2. çeyreğin geri kalanında piyasaları nelerin beklediğine dikkat çekildi. Çin’de karantina kaynaklı lojistik sorunların tedarik zincirleri üzerindeki baskısı ve bunun yeni kapasitelerin etkisini dengeleyebileceği belirtildi. Sezonsallık ve enflasyonist baskılar gözetilerek üçüncü çeyrek ve yılın geri kalanına ilişkin beklentilere yer verildi. Avrupa’da, 65-80 EUR skalasında düşen propilen kontratı Mayıs PP fiyatlarını aşağı çekti. Türkiye PE piyasalarının Nisan ayında kaydettiği artışlar ve sebepleri masaya yatırılırken, piyasanın hangi sebeplerle hız kestiği analiz edildi. Millleşmiş piyasada, ithal malların maliyeti ile başa baş seviyelerden verilen tekliflerin talepsizliği yansıttığına dikkat çekildi. Ramazan durağanlığı dışında pazara ket vuran etkenler incelenirken, Rusya ve Orta Doğu’da bulunan üretim tesislerine ilişkin güncel haberler paylaşıldı. Mayıs ayında PE piyasasının gerileyeceği öngörüldü. Tahminlerde öne çıkan etkenler olarak bayram tatili sonrası talebin enflasyon baskıları sebebiyle fazla hareketlenmeyebileceği ihtimaline ve Çin’in ithal piyasası üzerinde büyüyen primlere değinildi. Orta vade için ise, eğilimi Rus mallarının hangi pazarlara döneceği, Çin’de pandemi sürecinin akıbeti, Avrupa’daki talebin durumu ve Rus-Ukrayna savaşının gidişatı gibi unsurların belirleyebileceği belirtildi. İtalya’da, PE piyasası Mayıs ayına gevşeme ile başladı. PE satıcıları, etilenin ardından Mayıs ayı için ilk tekliflerini 40€/ton ile 70€/ton arasında değişen düşüşlerle açıkladı. Türkiye PVC piyasalarında, Nisan ayında zam girişimlerinin alıcı direnci nedeniyle çalışmadığına ve arz endişelerinin geri plana düştüğüne değinildi. Rus mallarının çoğalması, rekabetçi Çin teklifleri ve iç tüketimdeki yavaşlık gibi piyasa üzerinde baskı kuran faktörler analiz edildi. Mayıs ayı için beklentiler aşağı yönlü. Bu beklentiyi destekleyen faktörler olarak Mısır’dan Türkiye’ye ihracatın sürmesi ihtimali ve Avrupa dışındaki hemen tüm pazarlarda görülen düşüşler incelendi. İlerleyen günler için Rus mallarının miktarı ve bayram tatili sonrası talebin sergileyeceği performansın önemine dikkat çekildi. Orta vadede, Çin’den ihraç malların görülmeye devam etttiği bir senaryoda, düşüşlerin ikinci çeyreğin sonuna taşınabileceği ihtimali değerlendirildi. İtalya PVC piyasasında yükseliş trendi Mayıs’ta durma noktasına geldi. PVC satıcıları Mayıs ayı tekliflerini yaklaşık 35€/tonluk düşüşlerle açıkladı. Avrupa PET piyasaları artış eğilimine ara Verdi. PET piyasası, Mayıs ayına istikrarlı bir seyirle başladı ancak bazı durumlarda hafif düşüşler de görüldü. Avrupalı ABS oyuncuları, stabil bütadien sonrası Mayıs stireni bekliyor. Nisan ayı ABS işlemleri, büyük ölçüde 350-400€/tonluk zamlarla tamamlandı. Avrupa PS piyasasında, Mayıs stiren beklentileri stabil veya artış yönlü.
Kağıt ve Kereste:
Yurtiçi kağıt fiyatlarındaki artış Nisan ayında ortalama %1.73 seviyelerinde gerçekleşirken, Hurda kağıt fiyatlarında ortalama %13’lük artışlar görüldü. TÜSMOD Kağıt fiyat endeksi Nisan ayında ortalama %3.15, 2022 yılında %28.57 ve son 12 ayda %138.44 artış gösterdi. Dünya genelinde 41 kağıt ve orman ürünleri şirketinin FAVÖK'ünü (faiz, vergi, amortisman ve amortisman öncesi kazanç) takip eden Moody's'e göre, kağıt ve orman ürünleri endüstrisinin FAVÖK'ü, kağıt ambalaj segmentindeki yüksek talebin sunduğu büyümenin çoğuna karşı koyan önemli ölçüde yüksek enerji, nakliye, malzeme ve işçilik maliyetleri ile önümüzdeki 12 ayda %10-12 oranında azalacak. Rusya – Ukrayna savaşının, özellikle enerji için maliyetleri ve talep üzerindeki baskıyı artırması da bekleniyor. Moody's, Latin Amerika rakamları gibi Avrupalı üreticilerin de gelecek yıl FAVÖK'te %4 düşüş göreceğini söylüyor. Kâğıt ambalaj şirketlerinden elde edilen kazançların, ticari kağıt, kağıt hamuru ve ahşap ürünlerindeki düşüşlerle dengelenmesi ve kazançlardaki genel düşüşe katkıda bulunması bekleniyor. Moody's, Avrupa'da Smurfit Kappa ve Metsa Board gibi kağıt ambalaj şirketlerinin daha güçlü kağıt ambalaj fiyatlarından yararlanacağını, ancak artan maliyetlerin bu segmentteki kazançları kısmen azaltacağını belirtiyor. Moody's, maliyet enflasyonunun Fedrigoni gibi entegre olmayan Avrupalı kağıt ve temizlik kağıdı üreticilerinin kazançlarını da aşağı çekebileceğini ekliyor. Moody's'e göre, kağıt ambalaj talebi, plastik ikamesi ve büyüyen e-ticaret tarafından yönlendirilecek. Örneğin Avrupa'da bazı ülkeler meyve ve sebzeler için plastik ambalajı yasaklamak için harekete geçti. Fransa, Ocak 2022'de bazı taze ürünler için böyle bir yasağı uygulamaya başlarken, İspanya'nın 2023'te de aynı şeyi yapması bekleniyor. Online satışların da 2023'te dünya çapındaki tüm perakende satışların %22'sine ulaşacağı tahmin ediliyor. Ülkelerin COVID-19 pandemisinin süregelen etkilerinden kurtulurken, gıda sınıfı tüketici kağıt ambalajlarına olan talebin de yakın zamanda bir canlanma yaşadığını belirten Moody’s; kahve gibi (paket servis içecekler için kullanılan) ambalaj sınıflarının talebinde artış görmeyi beklerken, evlerdeki gıda ve içecek sınıfında kağıt bazlı talebin sabitleneceğini tahmin ediyor. Avrupa'da, testliner ve linerboard fiyatlarının bu yıl 2021 seviyelerine kıyasla yaklaşık %15 artacağını tahmin eden şirket; tüketici ambalajları için fiyat artışlarının geçen yılki rakamlara göre %10-18 olacağını öngörüyor. Kuzey Amerika'nın kraft karton fiyatları ise önümüzdeki 12 ayda %8 artış görebilir. Buna ek olarak, AB'deki yeni kurallar artık kamyonların her sekiz haftada bir şirket merkezlerine iade edilmesini zorunlu kılarken, sürücülerin her dört haftada bir menşe ülkelerine dönmesi bekleniyor. Moody's, bunun Batı Avrupa'daki sürücü sıkıntısını daha da kötüleştirebileceğini ve karayolu teslimatlarında daha fazla gecikmeye katkıda bulunabileceğini öne sürüyor. Bu nedenle şirkete göre, bu tedarik zinciri zorluklarının birikmesi nedeniyle navlun maliyetleri genel olarak yüksek kalmaya devam edecek. UPM'nin Finlandiya'daki kağıt fabrikalarındaki 112 günlük grev, sendika ile şirket arasında bir anlaşmaya varılmasıyla sona erdi. Etiket endüstrisini temsil eden bir kuruluş olan FINAT, greve bağlı tedarik zinciri kesintilerinin grev sona erse bile devam edeceği konusunda uyarıda bulundu. Enerji, kimyasal, navlun ve işçilik maliyetlerinin yılın en azından ilk yarısında yüksek kalması bekleyen şirket; spesifik olarak, navlun ve enerji maliyetlerinin toplam nakit maliyetlerinin yaklaşık %20'sini temsil ettiğini ve önümüzdeki 12 ay boyunca yüksek olacağını bildiriliyor. Moody's, Ukrayna'daki savaş devam ederken kağıt ve orman ürünleri endüstrisi için yüksek enerji maliyetlerinin devam etmesini bekliyor. Bunun yanı sıra şirket, bu ek girdi maliyetlerini dengelemek için kağıt ambalaj fiyatlarında bir artış öngörüyor. Sektörel haber kaynaklarına göre; SCA, Haziran teslimatları için geçerli olmak üzere Avrupa'da NBSK kağıt hamuru fiyatlarını artıracak. Haziran teslimatları için yeni liste fiyatı 1.450$/ton olacak ve bir sonraki duyuruya kadar geçerli olacak. SCA, sınırlı arz ile birlikte kağıt hamuruna yönelik devam eden güçlü küresel talebin, Avrupa dahil birçok pazarda fiyat artışlarını tetiklediğini açıkladı. Mart ayının sonunda SCA, müşterilerine Avrupa'daki NBSK selülozunun liste fiyatını Mayıs teslimatları için geçerli olmak üzere 1.400$/tona çıkaracağını bildirmişti. Sappi Europe, müşterilerini kağıt hamuru, enerji, kimyasallar ve nakliye maliyetlerinde daha fazla artışla başa çıkmak için devam eden zorluklar hakkında bilgilendirdi. Buna göre; Sappi Europe, Özel Kağıt Portföyünün tamamında %6 ila %12 arasında daha fazla fiyat artışı uygulayacak. Artışlar, mevcut anlaşmalar dikkate alınarak en geç 1 Haziran 2022 tarihinden itibaren uygulanacak. Artan lojistik maliyetlerin yanı sıra özellikle kimyasallar ve kağıt hamurunda azalan bulunabilirlik ile hammaddede sürekli artan maliyet nedeniyle Lecta; 1 Haziran 2022'de teslim edilen tüm siparişler için termal, karbonsuz, etiket ve esnek ambalaj kağıtlarında %8 ila %10'luk ek bir fiyat artışının kaçınılmaz olduğunu müşterilerine bildirdi.
Enerji ve Petrol:
Yurtiçinde Elektrik ve Doğalgaz fiyatlarında Mayıs ayı artış yayımlanmadı. NTV haberine göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine mayısta uygulayacağı satış fiyatı sabit kalarak 1000 metreküp doğal gaz için 2.511 lira, sanayi abonelerinin tarifesi de 1000 metreküp doğal gaz için 9.450 lira oldu. Elektrik üretim amaçlı tarifede 1000 metreküp doğal gazın fiyatı da sabit kalarak 10.750 olarak belirlendi. Nisan ayında konutlarda kullanılan doğalgaza %35, elektrik üretiminde kullanılan doğalgaza %44.30 elektrik üretimi dışında kullanılan doğalgaza %50 zam yapılmıştı. Yurtiçi pompa fiyatları Mayıs ayında da artış gösterdir. Pompa fiyatları Nisan ayında ortalama %3.29 artarken, 2022 yılındaki ortalama artış %79.00 oldu. AA haberine göre, EIA'nın "Nisan 2022 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"nda, bu yıl için Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 103,37 dolar olacağı tahmin edildi. Bu rakam mart ayı raporunda 105,92 dolardı. Raporda, WTI ham petrolün varil fiyatının da bu yıl için 97,96 dolar olacağı öngörüldü. WTI'nın varil fiyatı mart ayında 101,17 dolar olarak tahmin edilmişti. Gelecek yıl ise Brent türü ham petrolün varil fiyatının 92,57 dolar, WTI türü ham petrolün varil fiyatının ise 88,57 dolar olması bekleniyor. Raporda, Ukrayna’da devam eden gerilimle birlikte OPEC+ grubunun üretim kararları ve ABD petrol ve doğal gaz sondaj faaliyetlerinin beklenenden daha yavaş ilerlemesinin enerji arzında belirsizliklere yol açtığı ifade edildi. Ayrıca, Rusya'ya yönelik yaptırımların artması durumunda halihazırda düşen Rus petrol arzının daha da fazla sekteye uğrayabileceği belirtildi. Öte yandan, diğer petrol üreticisi ülkelerin takınacağı tutum ve makroekonomik gelişmelerin petrol talebi üzerindeki olası etkilerinin de yılın geri kalanında fiyatları etkileyecek diğer unsurlar olduğu vurgulandı. Raporda, 2023'e kadar genel olarak stokların günlük 500 bin varil civarında artacağı, bunun da fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturacağı kaydedildi. Arz tarafındaki belirsizliklerin talep için de geçerli olduğuna işaret edilen raporda, küresel petrol tüketiminin bu yıl geçen yıla göre yaklaşık 2,4 milyon varil artışla günlük ortalama 99 milyon 800 bin varil, 2023'te ise 101 milyon 700 bin varil olacağı tahmin edildi. NTV haberine göre, Londra merkezli Enerji Konseyi, "Küresel Sektör Anketi 2022" kapsamında dünyanın farklı bölgelerinden enerji sektörünün 517 temsilcisiyle görüştü. Anket sonuçlarından derlenen bilgilere göre, sektör liderlerinin yarısı, petrolde jeopolitik gerilimler nedeniyle artan varil fiyatının yıl sonuna kadar 100 doların üzerinde kalacağını öngörürken, fiyatların 75-100 dolar aralığında seyredeceğini düşünenlerin oranı ise %46,8 seviyesinde. Ankete katılan sektör yöneticilerinin sadece %2,7'si petrolün varil fiyatının 50 dolar bandında olacağını tahmin ederken, hiçbir sektör lideri fiyatların 50 doların altına düşmesini beklemiyor. Enerji sektörü liderlerinin %33,6'sı uzun vadede temiz enerji dönüşümünü fırsat olarak görürken, %25'i petrol yerine doğalgaz üretimini artırmanın daha fazla fırsat sunacağını düşünüyor. Sektör yöneticilerinin kısa ve uzun vadede fırsat olarak gördüğü teknolojiler ise hidrojen, güneş, rüzgar ve karbon yakalama teknolojileri olarak öne çıkıyor. Ankete katılanların %20,3'ü hidrojeni, %18'i güneş, %15,3'ü rüzgar ve %15'i de karbon tutma ve yakalama teknolojilerini "en fazla araştırdıkları alternatif teknolojiler" olarak ifade ediyor. Katılımcıların %10,3'ü batarya depolama ve %10'u jeotermal alanında araştırma yaptığını belirtiyor.
Döviz Kurları:
TCMB 29 Nisan 2022 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %1.01’lik artış ile 14.82 TL; EUR döviz satış kuru bazında %4.12’lik azalış ile 15.64 oldu. EUR/USD paritesi ise Nisan ayında %5.08 azalarak, 1.06 seviyesine geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Nisan tarihli Piyasa Katılımcıları Anketine göre cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 16,68 TL iken, bu anket döneminde 16,85 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 17,42 TL ve 17,84 TL olarak gerçekleşmiştir. Şu an için euro bölgesi büyüme ortamının kırılganlığı göz önüne alındığında, EUR'da anlamlı bir toparlanmayı yakın vadede pek olası görmeyen Citibank analistleri, EUR/USD paritesini 6-12 aylık dönemde 1.10 ve uzun dönemde 1.12 olarak tahmin ediyor. National Bank of Canada analisteleri Mayıs tarihli raporda EUR/USD paritesini 2022’nin ikinci, üçüncü ve son çeyreği için sırasıyla 1.03, 1.05 ve 1.07 olarak tahmin ederken, Commerzbank’ın aynı dönemler için tahmini sırasıyla 1.12, 1.14 ve 1.16 oldu.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2022 yılı Nisan sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %7,46; bir önceki yılın Aralık ayına göre %35,47 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %95,90 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Yİ-ÜFE (2003=100) 2022 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %7,67, bir önceki yılın Aralık ayına göre %39,23, bir önceki yılın aynı ayına göre %121,82 ve on iki aylık ortalamalara göre %72,03 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %125,88, imalatta %112,08, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %247,50 ve su temininde %63,17 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %122,65, dayanıklı tüketim malında %81,33, dayanıksız tüketim malında %96,37, enerjide %229,68 ve sermaye malında %77,40 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %12,77, imalatta %7,35, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %7,99 ve su temininde %14,95 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %6,50, dayanıklı tüketim malında %5,23, dayanıksız tüketim malında %11,45, enerjide %8,38 ve sermaye malında %3,35 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en düşük artış; %42,08 ile giyim eşyası, %42,09 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %60,13 ile deri ve ilgili ürünler alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %249,55, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %247,50, ham petrol ve doğal gaz %243,52 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en düşük artış; %0,41 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %1,60 ile bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler, %2,34 ile diğer ulaşım araçları alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kömür ve linyit %25,40, ham petrol ve doğal gaz %23,32, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması %14,95 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.