Hakan Ömer Gider
Maliyet ve Giderlerimizi Yönetebilmek
İçinde bulunduğumuz bu dönemlerde, işler biraz daralmaya başladığında ve üretimlerin yüksek faizler nedeniyle, durma noktasına gelmesi, sonucunda işletmeler başta olmak üzere çıkış yolları aramaya başlamıştır.
Kimi işletmeler, satış artırma yolunu seçerken kimileri de maliyetleri kontrol altına almaya çalışarak gerekli ciroları yapmaya çalışmaktadır. Kriz ve durgunluklardan daha çok satarak çıkacağımızı düşündüğümüzde, daha çok satmanın yolu, pazarlama yapmak ve/veya fiyat indirimine gitmek şeklinde görülmektedir.
Aslında bu tip durgunlukları aşmanın en kesin yolu, maliyet kalemlerini kontrol adına alarak üretim maliyetlerimizin yanı sıra genel giderlerimizi de doğru saptamaktır.
Tabii ki tüm bu çabalar aslında doğru fiyat belirleyip karsız satmamak adına yapılır. Ölçemediğimiz hiçbir şeyi geliştiremeyiz! sözü Toplam Kalite Sistemi nin düsturu haline gelmiştir.
Yüksek üretim maliyetlerinin yanı sıra maalesef kontrolsüz büyüyen genel giderler ile de işletmeler zor duruma düşmektedir. Burada en önemlisi, bir ürünün üretimi için doğrudan ve dolaylı tüm giderlerin doğru bir şekilde dağıtılmasıdır. Genelde işletmelerin büyük bir çoğunluğu maalesef birim başına maliyetleri doğru belirleyemedikleri için belirledikleri fiyatlar ile farkına varmadan zarar etmektedir.
Eğer bir üretim işletmesiyseniz, her ürünün üretim reçetelerini hazırlayıp, ürünlerin hammadde, yarı mamul vb. tüm üretim maliyeti olacak kalemler belirlenerek, miktarlarına göre maliyet hesabı çıkarılmalıdır. Burada en önemli nokta , bu ürünün üretiminde çalışan dolaylı ve doğrudan etkisi olan personelinde üretim saatine göre saat başı ücretlerinin de konması gerekir. Genelde kar merkezi şeklinde oluşturulan birimler ile maliyet daha doğru hesaplanmaktadır.
Yine bu ürünün birim maliyeti başına ilave etmemiz gereken genel giderde doğru belirlenirse gerçek maliyet belirlenmiş olacaktır. Burada genel gider olarak hangi kalemleri aldığımızda önemlidir. Genelde birkaç ortaklı KOBİ işletmelerde kişisel giderlerin bile genel gider olarak konduğu düşünüldüğünde, giderler şiştiğinde, karlılık düşmüş gibi görünmektedir. Kabaca, beyaz yakalıların maaşları, yöneticilerin maaşları, işletme ve araçların kiraları, pazarlama giderleri vb. konabilir. Bu rakam bir yıl önceki yapılan harcamaların rakamının birim başına bölünmesi gibi kaba bir hesap ile de yapılabilir.
Aslında daha pratik bakıldığında ise satış fiyatı belirlenirken üçte biri üretim maliyeti, üçte biri genel giderler ve üçte biri de vergi ve kar olarak belirlenmesi de yanlış bir hesap olmayacaktır. Bu hesap ile de satış fiyatınızın doğru olup olmadığını belirlerken, ayrıca üretim maliyeti ve genel giderlerin de hangi oranlarda olduğunu anlamamız kolay olacaktır.
Yöntem ne olursa olsun, günümüz üreticisinin bu durgun dönemden çıkmasını sağlayacak formül, giderlerini gözden geçirerek doğru fiyatlandırma ile pazarda yer alması olacaktır.
Bu arada aynı çalışmayı evdeki bütçemiz için de yapmanızı tavsiye ederim. Bunun için de mutlaka kazancımız ile harcamalarımızı dengeleyip, ne kazanırsak kazanalım en az yüzde on unu daha harcamadan tasarruf etmek gelecek günler için önemli bir kaynak sağlayacaktır. Bir başka yazıda evdeki yüzde dağılımlarını konuşuruz.