Son yıllarda gelişmiş ülkelerde üretim maliyetlerinin yüksekliği, AB ülkelerinin çevre gibi yasal düzenlemeleri nedeniyle bazı ürünlerin üretilmesinden vazgeçmesi gibi sebepler, birçok sanayi üretiminin gelişmekte olan ülkelere kaymasına neden oldu. Gelişmekte olan ve hatta bazı gelişmiş ülkelerle bile karşılaştırıldığında Türkiye’nin durumu daha iyi duruyor. Bu anlamda, hidrolik pnomatik sektörü bu ilgiden payını almakta. Bunu da iyi değerlendirmek g

1978 yılında hidrolik pnomatik devre elemanları satışı amacı ile kurulan Uzay Makina Tic. ve San. Ltd. Şti Yönetim Kurulu Üyesi Nurhan Elbe: ‘’ Şirketimiz, kendine güvenenlere daha nitelikli hizmet verebilmek adına kuruluşumuzdan bir süre sonra pnomatik malzemelere yönelmiştir. Bu da, kuruluşumuzu söz konusu alanda lokomotif olma ayrıcalığına taşımıştır. Her ay düzenli olarak ürün yelpazemizi artırıyoruz. Kalitemizden ödün vermeden maksimum verimlilikle hizmet verdiğimizden ötürü lokomotif rolümüzü sürdürmekte kararlıyız.’’

‘’Uzay Makina olarak; yatırım ve Ar-Ge çalışmalarını sürekli kılarak sektörümüze hizmet vermeye devam edeceğiz. Kendi bünyemizde yeni bir firma kurarak imalat ile satışı ayırdık. Yeni yatırım olarak ara ölçüleri üretebilmek ve gelen siparişleri karşılamak için, kitlerini ithal ettiğimiz silindirin imalatına başladık. Gelişen teknolojiyi ve yeni yazılımları yakından takip ediyoruz. İşinde uzman kadroya sahip olmakla birlikte düzenli eğitime tabi tutuyoruz. Müşteri ilişkilerinden sipariş teslimine kadar ki süreçte teknolojiden faydalanıyoruz. Bu da bize zamandan tasarruf ve hizmette verimlilik sağlıyor. Ar-Ge çalışmaları kapsamında 2015 yılında yeni proje içerisinde şuan rötuşları tamamlanmak üzere olan yeni ürünümüzün seri üretimine başlayacağız.’’

Hidrolik Pnomatik sektörü için de Nurhan Elbe şu görüşleri belirtti: ‘’ 2014 yılı sektörümüz açısından ihracat hedeflerimize (tasarrufumuzda olmayan Türkiye ve dünyadaki gündem gelişmeleri vb olaylar neticesi) yakınına dahi ulaşamamamıza rağmen genel ciro ve karlılık anlamında şikayetçi olacağımızı hiç de sanmıyoruz. Orta vadeli planlar yapıp erişilebilir makul hedefler ile ilerlemenin sağlıklı olacağını düşünüyorum. Öz kaynakları ile temkinli hareket eden firmaların her zaman ayakta kalacağı düşüncesindeyim. Öz kaynaklar sağlam ise kriz zamanında dahi firma kazançlı çıkacaktır. Tabi bunun için de üretici firmaların tedarikçilerini seçerken seçici olmaları gerekiyor:

Tedarikçisi istikrarlı mı? Faaliyette bulunduğu seneler zarfında gerekli büyümeyi gösterebilmiş mi? Vaat ve sözleri zamanında ve doğru şekilde gerçekleştirebiliyor mu? Sipariş geçildikten sonra takip edilme gereği duyuluyor mu ya yoksa tam termin tarihinde mal stoklarına girmiş mi?…’’

Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ

13.01.2015