Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu
İş Yaşamını Derinden Etkileyen Teknolojiler ve Yeni Dijitalteknoloji Felsefesi İnşası
Son yıllarda iş hayatını etkisi altına alan hatta toplumsal yaşamı dönüştüren ve öne çıkan teknolojiler:
• Akıllı telefonlar, akıllı saatler
• Drone teknolojisi
• Oyun Konsolları
• Giyilebilir elektronik teknoloji ve giyilebilir cihazlar
• Veri depolama (Big Data)
• Dijital sağlık
• 3 Boyutlu yazıcılar
• Süper Bilgisayarlar
• Nesnelerin İnterneti Uygulamaları (IOT)
• Blockchain uygulamaları
• Yapay Zeka (Artificial Intelligence)
• Machine Learning
• Robotics
• Diğer dijital teknolojiler
Yeni gelişen teknolojiler hale hazırda insanlığın yaşam biçimine ve doğrudan üretim ve tüketim kodlarına tesir etmeye başlamıştır. Yeni yaratıcı işlerin, inovatif çözümlerin ve iş modellerinin tamamının arkasında bir teknoloji devrimi söz konusudur. Başta akıllı telefonlar olmak üzere mobil cihazların tamamı süper bilgisayarlar haline gelmektedir. Dünyada internet bağlantısı olan nüfusun oranı yakın bir gelecekte %70-lere çıkması beklenmektedir. Bu süreç, veri depolamayı ve toplanan büyük veriyi işlemeyi ön plana çıkartacaktır. Süper bilgisayarlar ve gelişmiş algoritmalar büyük veri toplamayı ve işlemeyi artırdıkça toplanan verilerin iş dünyası içinde değerlendirilmesi daha da belirginleşmektedir. Kişisel sağlığın bireysel olarak takibi ve kişiye özel sağlık hizmetinin dijital sağlık teknolojileri ile verilmesi hızla yaygınlaşacaktır. Robot cerrahların kullanımı veya 3 boyutlu yazıcılar ile bedenimizin sorunlu organlarını, dokularını ve kemiklerini üretebilmemizin en önemli nedeni teknoloji alanında son yıllarda yaşanan baş döndürücü yenilikçi medikal teknolojik buluşlardır.
Dijital devrim beraberinde dijital pazarlamayı ve bir birini destekleyen Affiliate Marketing kavramını gündeme getirmektedir. Üretim öncesi iş modellerinin, iş planlamasının ve üretim aşamasının bilişim tabanlı organizasyonu , satış ve satış sonrası hizmetlerin dijital platformlar üzerinden müşteriye veya bireysel kullanıcıya ulaşması süreçlerinin tamamı bir otomosyonu veya teknoloji tabanlı bir gelişmenin sonucudur.
Bu bağlamda, Türkiye açısından ilk sorulması gereken soru; yukarıda sadece bir kısmının altı çizilen dünyadaki teknolojik gelişmeler karşısında gerek bu teknolojik devrimi anlayacak gerek bu teknolojiyi uygulayabilecek ve en iyimserinden söz konusu teknolojileri veya daha iyilerini geliştirecek yetenek düzeyini eğiten bir Milli Eğitim Sistemimiz ve ya Yüksek öğretim politikamız var mıdır?
Ülke çapında yenilikçi global markalar üretebilmek, inovasyon ve dijital teknoloji tabanlı kalkınmak için kendimize ait yeni teknolojileri üretebilecek nitelikli insan gücünü yetiştirmek ve ICT tabanlı meslek formasyonu kazandıracak yeni- teknoloji liseleri- açarak eğitim yapmak son derece önem arz etmektedir. Gerek üretimde gerek ihracatta gerekse istihdam/yeni iş alanları yaratma boyutuyla katma değeri yüksek teknolojik ürün üretimine yönelmeliyiz. Aksi takdirde, bilim ve teknoloji çağının yeni sermaye birikim modeli olan inovasyon ve teknoloji odaklı büyüme ve kalkınma modeline adapte olamayız ve hızla teknoloji üretimi, yönetimi ve kullanımının dışında kalırız. Bu süreci yönetmesi gereken dijital gençliği yetiştiremediğimiz sürece Dünya birinci liginde yer alan birinci sınıf bir ekonomiye, refah devletine ve yaşam kalitesi yüksek bir toplumsal gelişime sahip olmamız imkansız hale gelecektir. Bu konuda, Türkiye-de her şeyi kamusal alandan beklemeden özel sektörün ve iş dünyasının da elini taşın altına koyma zamanı gelmiştir. En azından konuya ilişkin top yekün aydınlanma, bilinçlendirme ve farkındalık oluşmasına yönelik üst ölçek politikalar ve stratejiler geliştirmek suretiyle yenilikçi alt yapı tesisine yönelik yeni bir paradigma veya iş felsefesi üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmaları gerekmektedir.