M. Göker Sarp
ERP + AI = Kurumsal Zekâ Dönemi Başlıyor
Yapay zekâ, dijital dönüşümde şirketlerin artık sadece bir destek unsuru değil, doğrudan stratejik ortağı haline geldi. Bu dönüşüm, ERP sistemlerinin rolünü de temelden değiştiriyor. Eskiden ERP sistemleri, geçmişi kayıt altına alan, süreçleri otomatikleştiren bir yazılım altyapısıydı. Bugünse şirketlerin geleceğini şekillendiren, karar süreçlerine doğrudan katkı sağlayan bir yapay zekâ katmanıyla yeniden tanımlanıyor.
Gartner’ın 2025 öngörüsü bu değişimi oldukça net ortaya koyuyor: Yeni devreye alınacak ERP sistemlerinin %70’inde yapay zekâ bileşenleri—öngörüsel analitik, doğal dil işleme, karar destek algoritmaları gibi—entegre olarak yer alacak. Aynı rapor, yöneticilerin %65’inin ERP projelerinde AI entegrasyonunu bir öncelik olarak gördüğünü söylüyor. Bu sadece bir teknoloji tercihi değil; artık rekabet edebilmenin temel şartlarından biri.
ERP sistemlerinin geleneksel rolü, operasyonel veriyi işleyip raporlamaktı. Ancak yapay zekâ ile birlikte ERP, artık sadece geçmişi gösteren değil, geleceği tahmin eden bir yapıya evriliyor. Şirketler, tedarik zincirinden finansa, üretimden satışa kadar tüm süreçlerde farklı senaryoları simüle edebilen, olası riskleri öngörebilen ve buna göre aksiyon önerileri sunabilen sistemlerle çalışıyor. Bu sistemler yalnızca veri sunmakla kalmıyor, gerektiğinde insan onayı olmadan karar alabiliyor; örneğin bir satın alma onayını geçmek ya da stok riskine karşı üretim planını güncellemek gibi.
Finansal planlama da yapay zekânın etkisiyle bambaşka bir noktaya evriliyor. Şirketin iç verileriyle dış ekonomik sinyalleri birlikte analiz eden AI tabanlı modeller, ileriye dönük gelir, gider ve kârlılık tahminleriyle yöneticilerin en karmaşık kararlarında onlara yol arkadaşlığı yapıyor. ERP artık finansal kontrol mekanizması değil; stratejik sezgi merkezi haline geliyor.
Bununla birlikte, ERP sistemlerinin tarihsel zorluklarından biri olan kullanıcı arayüzü karmaşıklığı, yapay zekâ destekli sohbet botları ve doğal dil işleme teknolojileri sayesinde çözülmeye başladı. Artık “Bu hafta en çok satılan ürün neydi?” gibi sorular sistemlere konuşularak sorulabiliyor. Mobil cihazlar ve sesli komutlarla ERP'ye erişim mümkün hale geliyor. Bu da kullanıcıların ERP ile “etkileşime girdiği” değil, neredeyse sohbet ettiği bir dönemin başladığını gösteriyor.
Ancak tüm ERP sistemleri bu dönüşüme hazır değil. Gerçek anlamda AI-ready bir ERP sisteminden söz edebilmek için, açık API mimarisi, gerçek zamanlı veri akışı, sağlam bir veri gölü ve veri ambarı altyapısı gerekiyor. Bunun ötesinde, AI servislerinin ERP'nin içinde doğal bir uzantı gibi çalışabilmesi gerekiyor. Yani üretim planlaması ya da talep tahmini gibi modeller, dış sistemlerde değil doğrudan ERP’nin kalbinde yer almalı. Bu noktada şirketlerin, ERP yatırımı yaparken artık “AI uyumluluğu testi” yapması kaçınılmaz hale geliyor.
Geleceğe baktığımızda, ERP sistemlerinin daha çok birer dijital asistan, danışman ve hatta operasyonel yönetici gibi çalıştığını göreceğiz. Sabah sizi karşılayan sistem, “Bugün üç cari tahsilat riski taşıyor, satın alma sürecinde onay bekleyen üç sipariş var, depoda ise belirgin stok fazlası görünüyor” diyebilecek. Daha da ötesi, bazı operasyonları sizin yerinize otomatik gerçekleştirecek. Stok seviyelerini ayarlayacak, üretim planını optimize edecek, hatta satış fiyat politikalarına göre kârlılık risklerini yöneticilere bildirecek. ERP artık bir araç değil; karar alternatifleri sunan bir dijital danışman.
IDC’nin 2024 tarihli araştırması da bu dönüşümün etkisini ortaya koyuyor. AI entegrasyonu yapan şirketlerin %47’si ERP sistemlerinden aldıkları stratejik faydanın ciddi ölçüde arttığını belirtiyor. Bu şirketler, geleneksel ERP kullanıcılarına göre karar doğruluğunu neredeyse iki katına çıkarmış durumda.
Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki, ERP sistemlerinin geleceği, yapay zekâ ile çalışma becerisine bağlı olacak. Şirketlerin bugünden atması gereken adımlar var. Öncelikle kullandıkları ERP sistemlerinin AI ile ne ölçüde entegre çalışabildiğini sorgulamalılar. Ardından şirket içindeki veri kalitesi artırılmalı, veri yönetişimi kültürü yaygınlaştırılmalı. IT ekiplerinin veri bilimcilerle birlikte çalıştığı yapılar kurulmalı. Ve belki de en önemlisi, karar alma süreçleri yapay zekâ destekli yapılarla yeniden tasarlanmalı.
ERP’ye yapay zekâ entegrasyonu, dijital dönüşümün son halkası değil; yepyeni bir dijital zeka çağının ilk adımı. Bu çağda ERP’yi yöneten insanlar değil, eğiten ve denetleyen insanlar olacak. Kurumsal zekâ platformları, sadece veriyi değil, stratejiyi yönetecek. Belki de artık "ERP sisteminiz ne kadar güçlü?" yerine "ERP’niz ne kadar zeki?" diye sormanın zamanı gelmiştir.