Dilek Aşan
AB Taksonomisi Nedir?
AB taksonomisi, AB'nin iklim ve çevre hedeflerini yatırım amaçlı belirli ekonomik faaliyetler için kriterlere çeviren bir sınıflandırma sistemidir. Özetle, çevresel açıdan sürdürülebilir ekonomik faaliyetlerin listesini oluşturmaktadır. Sistemin kapsamı, 22 Haziran 2020'de Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayımlanan ve 12 Temmuz 2020'de yürürlüğe giren (AB) 2020/852 Taksonomi Yönetmeliği’nde açıklanmıştır. Bu yönetmeliğin AB'nin sürdürülebilir yatırımları büyütmesi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı uygulamasına yardımcı olması hedeflenmektedir. AB taksonomisi, şirketlere, yatırımcılara ve politika yapıcılara, ekonomik faaliyetlerin çevresel açıdan sürdürülebilir olup olmadığı konusunda rehberlik etmektedir. Bu bağlamda her bir ekonomik faaliyetin AB taksonomisiyle uyumlu olarak yatırımcılar için güven ortamı oluşturması, özel yatırımcıları yeşil yıkamadan (green washing) koruması, şirketlerin daha iklim dostu olmalarına yardım etmesi, pazarların bölünmesini azaltması ve yatırımları en çok ihtiyaç duyulan yerlere kanalize etmesi amaçlanmaktadır.
Taksonomi Yönetmeliği altı çevresel hedef belirlemektedir:
-İklim değişikliğini azaltma
-İklim değişikliğine uyum sağlama
-Su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması
-Döngüsel ekonomiye geçiş
-Kirlilik önleme ve kontrol
-Biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ve yenilenmesi
Taksonomi Yönetmeliği’nin özünde sürdürülebilir bir ekonomik faaliyetin tanımı yer almaktadır. Buna göre bir ekonomik faaliyet şu iki kriteri karşıladığı takdirde sürdürülebilir olarak tanımlanmaktadır:
-Taksonomide listelenen altı çevresel hedeften en az birine katkıda bulunması
-Temel insan haklarına ve çalışma standartlarına saygı gösterirken diğer hedeflerin hiçbirine önemli ölçüde zarar vermemesi
Bu noktada, “önemli ölçüde zarar vermeme” ifadesi önemlidir. Altı hedeften bir veya daha fazlasını takip eden bir faaliyet, sürdürülebilir olarak nitelendirilebilmesi için diğer taksonomi amaçlarından herhangi birine önemli zarar veremez. Yönetmelik, her bir faaliyet için bu zararın ne olduğunu / olabileceğini ve hangi durumlarda eşik değerlerinin aşıldığını gösteren belirli kurallar ve prosedürler içermektedir.
AB taksonomisi, bir ya da daha fazla çevresel hedefe önemli katkılar sunan faaliyetler için iki sınıflandırma kategorisi tanımlamaktadır: Bunlar etkinleştirme faaliyetleri ve geçiş faaliyetleridir. Bu faaliyetler, normalde sürdürülebilir olarak kabul edilmeyen faaliyetlerin sürdürülebilirliği teşvik etme genel hedefine katkıda bulunmasına izin vermek için tanımlanmıştır.
Etkinleştirme faaliyetleri, diğer faaliyetlerin taksonominin altı hedefinden bir veya daha fazlasına önemli ölçüde katkıda bulunmasına izin vermektedir. Geçiş faaliyetleri ise iklim değişikliğinin hafifletilmesine katkıda bulunmalı ve küresel ısınmayı Paris Anlaşması taahhütleri doğrultusunda tutmanın yollarını bulmalıdır. Geçiş faaliyetleri, yalnızca aşağıdaki kriterler karşılandığında geçerli olur:
-Teknolojik veya ekonomik olarak uygulanabilir düşük karbonlu alternatiflerin olmaması
-Sera gazı emisyon seviyelerinin sektördeki veya endüstrideki en iyi performans değerlerine karşılık gelmesi
-Karbon kilitlenmesine yol açmamalı veya düşük karbonlu alternatiflerin geliştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını engellememelidir.
AB Taksonomisi ve Çevresel Raporlama
Taksonomi Yönetmeliği öncelikle bir sınıflandırma aracı olarak kullanılmaktadır. Fakat başka işlevleri de vardır ve kuruluşlara dolaylı olarak farklı sorumluluklar ve yükümlülükler getirmektedir. Örneğin, belirli kuruluşların, faaliyetlerinin AB taksonomisi ile uyum derecesine ilişkin bilgilerini kamuoyuyla paylaşmasını gerektirmektedir. Bu paylaşım, AB'nin Finansal Olmayan Raporlama Direktifi'ndeki (NFRD) ve Sürdürülebilir Finans Açıklama Yönetmeliği'ndeki (SFDR) beyan gerekliliklerinin revize edilmesiyle sağlanmaktadır.
Kurumlar, NFRD'ye tabi herhangi bir girişim ya da eylemin çevresel açıdan sürdürülebilir olarak kabul edilen faaliyetlerle nasıl ve ne ölçüde ilişkili olduğunu açıklamalıdır. Bu bağlamda, taksonomi ile ilişkili olarak finansal olmayan girişimler için aşağıdaki bilgiler beyan edilmelidir:
-Taksonomi faaliyetlerinden elde edilen ciro oranı
-Taksonomi faaliyetleriyle ilişkili sermaye harcamalarının ve işletme harcamalarının oranı
SFDR kapsamındaki kuruluşların, ürünlerinin taksonomi düzenlemesine ilişkin bilgilerini beyan etmesi gerekecektir. Bu beyan, amacı sürdürülebilir yatırım olan ürünleri ve çevresel veya sosyal özelliklere sahip ürünleri kapsamaktadır. Yapılacak beyanlar, finansal ürünleri destekleyen yatırımların, Taksonomi Yönetmeliği kapsamında çevresel açıdan sürdürülebilir olarak nitelendirilen ekonomik faaliyetler içerisinde nasıl ve ne ölçüde yer aldığını açıklayacaktır.
AB Taksonomi Yönetmeliği’nin Geleceği
AB taksonomisi 12 Temmuz 2020’de yürürlüğe girmiştir fakat üzerindeki çalışmalar ve güncellemeler hala devam etmektedir. Faaliyetlerin çevresel açıdan sürdürülebilir olduğunu doğrulayan kriterlerin tanımı ve çerçevesi, küresel düzeyde devam eden çalışmalar ve konulan hedefler doğrultusunda önümüzde yıllarda değişebilecektir. AB yönetimi, taksonomi kapsamında belirlediği hedefler ve faaliyetlerin bu hedeflere uygunluğunu gösteren kriterlerle ilgili güncellemeler yapmaktadır. Son durumda, 1 Ocak 2022 itibariyle iklim değişikiğini azaltma ve uyum gerekliliklerinin uygulanmaya başladığını söyleyebiliriz. 13 Temmuz 2022 tarihinde ise taksonominin yeniden gözden geçirilmesi beklenmektedir. 1 Ocak 2023 itibariyle su ve deniz kaynaklarının kullanımı ve korunması, döngüsel ekonomi geçişi, kirliliğin önlenmesi ve biyolojik çeşitlilik ve ekosistemlerin korunması hedefleriyle ilgili gereklilikler uygulanmaya başlayacaktır.
AB taksonomisinin AB’nin çevresel konularla ilgili önümüzde yıllarda yapacağı çalışmaları ve yürürlüğe koyacağı yasa ve yönetmelikleri de etkilemesi beklenmektedir. Örneğin, AB Yeşil Tahvil Standardı için yakında çıkacak olan AB teklifinin, uygunluk ölçütü olarak taksonomiyi kullanacağı öngörülmektedir. Taksonomiyi Yeşil Tahvil Standardı ile uyumlu hale getirmek, AB ve potansiyel olarak küresel sermaye piyasaları ile doğrudan bir ilişki kurulmasını sağlayacaktır. Bunun yanı sıra AB eko-etiket sisteminin de yakın gelecekte Taksonomi Yönetmeliği ile ilişkilendirilmesi beklenmektedir.